138Allah'ın boyasıyla (dini ve şerî'atıyla) boyanmaya bağlı kalın. Allah'ın boyasından (din ve şerî'atından) daha güzel olanını kim ortaya koyabilir? Ve Biz yalnızca O'nun boyası içinde kulluk ederiz. “Allah'ın boyasıyla (dini ve şerî'atıyla) boyanmaya bağlı kâlın.” Bu, Allah'ın dini anlamındadır. Önceki âyetlerde geçen, (........) kavlinden müekked (tekidli) ve mensûb bir mastardır. Kelime, tıpkı (........) fiilinden (........) maştan gibi bu da (........) fıilinden (........) olarak türemiştir. Bu, üzerine boya yapılan bir durum, hâl manasındadır. Manası da, Allah’ın kişiyi temizleyip arındırması, demektir. Çünkü, îman nefisleri (ruhları) arındırır, temizler. Bunun aslı da şuna dayanır. Bilindiği gibi Hırıstiyanlar yeni doğan çocuklarını san bir suda vaftiz ederler. Bunun adına da (........) derler. Ve: “vaftiz, onlar (yani çocuklar) için bir temizlenmedir.” derler. Bir Hırıstiyan bu şekilde çocuğunu vaftiz edince, “İşte şimdi çocuk gerçekten Hırıstiyan oldu.” derlerdi. İşte bu açıdan Müslümanlara da Hırıstiyanlara: “Biz Allah'a îman ettik. Allah bizi îman boyasıyla boyadı. Biz sizin yaptığınız bir vaftiz gibi bir su ile boyanmayız” , diye söylemeleri emri verildi. Âyette bu, “boyama” lafzıyla getirildi. Bunun nedeni benzerlik açısındandır yani farklı ve şekli bir benzerlikten ötürüdür. Meselâ, ağaç diken bir kimseye: “Sen de filân kişinin ağaç diktiği gibi ağaç dik.” denmesine benzer bir ifade. Halbuki sen bununla, filân kimsenin ikramda bulunduğu gibi ikramda bulun, demek istiyorsun. “Allah'ın, boyasından (din ve şerî'atından) daha güzel olanını kim ortaya koyabilir?” Bu temyizdir. Yani: “Allah’ın boyası, dini ve şerî'atı üzerinde daha güzel olan bir başka boya, din ve şerî'at yoktur.” Burada boya ile murad olunan din veya temizlenmedir. “Ve biz yalnız O'nun boyası içinde kulluk ederiz.” Bu da, (........) üzerine ma'tûftur. Bu atıf, (........) kavlinin, (........) kavlinin mefulüne dahil olduğunun delilidir. Yani: “Şunu, ve biz yalnız O'nun boyası içinde kulluk ederiz, deyin.” demektir. Bu aynı zamanda, (........) kavlinin, (........) kavlinden bedel olduğunu ileri sürenlerin de görüşlerini reddediyor. Ya da bu, iğra-ilzam suretiyle mensûbtur. Yani: “Size Allah’ın boyasına sarılmanızı - bağlı kalmanızı emrederim.” demektir. Çünkü, bunda nazmı çözme Ve sözü uygun olan rayından çıkarmak gibi bir durum vardır. Bunun müekked bir mastar olarak mensûb olması görüşü de Siybeveyh'e âittir. Ancak gerçek görüş Hüzami kadının görüşüdür. |
﴾ 138 ﴿