216Hoşunuza gitmediği hâlde savaş üzerinize farz kılındı. Ola ki bazen hoşlanmadığınız bir şey sizin için hayırlı olabilir ve sizin sevip hoşlandığınız bir şey de hakkınızda kötü olabilir. (Şüphesiz) Allah bilir, siz bilmezsiniz. “Hoşunuza gitmediği hâlde -kâfirlerle- savaş -Allah yolunda cihad- üzerinize farz kılındı.” (.......) kelimesi, “Kerahet” kökünden türemedir. Burada mastar mübalağa anlamında olarak vasıf yerinde ya da manasında kullanılmıştır. Bu âdeta tanınmış İslâm şairelerinden Hazret-i Hansa (Radıyallalm Anha) nın şu şiirindeki gibidir:: Yani” İkbal ve idbar kelimeleri mübalağa manasında vasıf burada değerlendirilmiştir. İnsanların hiç de hoşlanmadıkları savaş meselesi gündeme gelince sanki o bizatihi hoşlarıılmayan bir şey imiş gibidir. Ya da buradaki, (.......) kelimesi, “mefûl” manasında olan (.......) gibi değerlendinlebilir, yani, (.......) anlamındadır. Tıpkı ekmek manasında olan, (.......) kelimesinin, “yenen/yiyecek” anlamında olması gibi. Yani “o savaş sizin için hoşlanmadığınız bir şeydir.” demektir. “Ola ki bazen hoşlanmadığınız bir şey sizin için hayırlı olabilir.” Meselâ; siz savaştan hoşlanmayabilirsiniz, ama bunda sizin yararınıza olmak üzere iki güzellik vardır. Bunlardan biri ya zaferdir ve ganimet elde etmeniz veya şehitlik mertebesine ererek cennete girmeniz olacaktır. “… ve sizin sevip hoşlandığınız bir şey de. -Meselâ, savaşa gitmeyip evde oturmak gibi— hakkınızda kötü olabilir.” Çünkü sonuçta zillete düşebilir; fakir ve yoksulluk çekebilir, ganimet ve cihad faziletinden mahrum kalabilirsiniz. “....şüphesiz Allah bilir, siz -bunu- bilmezsiniz.” O hâlde sizin zor ve ağır da gelmiş olsa Allah'ın size emir buyurduklarını yerine getirmek için acele edin. Şimdi tefsirini okuyacağımız bu âyetin iniş sebebi şöyledir. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) müşriklerle savaşmak üzere bir seriye (askeri birlik) çıkarmıştı. Fakat bu sırada recep ayının hilâli de girmişti. Ancak onlar bunu bilemiyorlardı. Kureyş bundan yararlanarak: “Muhammed, dokunulmazlık bulunan bir ayda dokunulmazlığı çiğnedi, saldırıya geçti. Halbuki herhangi bir durumdan korkan bir kimse bu ayda hiçbir korkuya kapılmaksızm istedikleri gibi gezer.” demişlerdi. İşte âyet bu olayı dile getiriyor. |
﴾ 216 ﴿