39

Zekeriya mabedde durup namaz kdıp dua etmekte iken, melekler ona şöyle seslendiler: “Şüphesiz Allah sana Yahya'nm doğumunu müjdeler. O Allah'tan gelecek olan bir kelimeyi doğrulayan, kavminin efendisi, iffetli ve sâlihlerden bir peygamber olacaktır.”

Zekeriya Mabedde durup namaz kdıp dua etmekte iken, melekler ona şöyle seslendiler:” Esasen Hazret-i Zekeriya (aleyhi’s-selâm) ya seslenenin Hazret-i Cebrâîl (aleyhi’s-selâm) olduğu söylenir. Fakat, “melekler” diye çoğul ifadesiyle zikredilmiş olması şundandır:

Hazret-i Zekeriya (aleyhi’s-selâm) ya gelen ses bu türden bir çoğul ses gru: bu idi. Tıpkı şu ifadeye benzer bir cümle, “Filân kimse atlara biniyor.” gibi Halbuki binilen bir tek attır, tamamı değil. İşte burada da bu türden bir mana inceliği vardır.

Ancak kırâat imâmlarından. Hamza ile Ali bu kelimeyi hem (.......) harfiyle ve hem de imaleli olarak, (.......) şeklinde kırâat etmişlerdir.

Ayrıca bu ayetten şu gerçeği de öğrenmekteyiz. İnsanlar arzularına ancak namaz ve dualarla kavuşabilirler. Çünkü; namazlarda birçok dualar yer aldığından dolayısıyla dualara icabet daha fazladır, duaların kabulü daha çok namaz ile kazanılır. Aynı şekilde insanın ihtiyaçlarının karşılarıabilmesi de onun namaz kılmasına ve bundaki niyetine bağlıdır. Nitekim; İbn Ata şöyle der:

Yüce Allah kulu üzerinde en değerli ve en üstün halin ya da durumun kapısını, onun emirlere olan bağlılığı ve onlara uyması ölçüsüne, Allah'a karşı yapmakta olduğu taatlerindeki ihlâsına ve samimiyetine, bir de mescitlere ve bu manadaki önemli yerlere devam durumuna göre açar.”

Şüphesiz Allah sana Yahya'yı müjdeler.”

Kırâat imâmlarından İbn Âmir ve Hamza, (.......) edatını “kavi” Kodesi sinin izmariyle esreli olarak, (.......) şeklinde okumuşlardır. Ya da zaten nida yani ünlem ifadesi kavi manasındadır, bu bakımdan da kesre ile okumuşlardır. Bunlar dışında kalan kırâat imâmları ise, fetha ile (.......) olarak okumuşlardır.

(.......) kavlini ve mabadını Hamza ve Ali, sülâsiden olarak, (.......) olarak okumuşlardır. Bu takdirde kelimenin sülâsisi, (.......) fiilidir. İster şeddeli olarak olsun, ister şeddesiz olarak olsun Arap dili açısından her ikisi de kullanılmaktadır.

(.......) kelimesi eğer Arapça bir kelime değilse gayrimunsarif olan bir kelimedir. Ki doğru olanı da budur. Tıpkı Mûsa ve Îsa isimleri gibi ma'rifelik ve ucmelik vardır.

Yani; kelime bu manada hem özel bir isimdir ve hem de Arapça kökenli olmayan bir isimdir. Eğer bu isim Arapça kökenli ise, bu takdirde ma'rifelik yani özel isimlik ve bir de fiil kalıbında (vezninde) olan özelliği taşımaktadır. Meselâ “yağmur” kelimesi gibi. Bu kelime hem özel isimdir ve hem de fiil kalıbında olan bir kelimedir. Her iki hâlde de gayrıMunsarıftır.

O Allah'tan gelecek olan bir kelimeyi doğrulayan” (.......) kelimesi Yahya'dan hâldir. Âyette tasdik edeceği kelime ise Hazret-i Îsa (aleyhi’s-selâm) dır ki, Yahya (aleyhi’s-selâm) ona îman edecektir, onun peygamberliğini kabul edecektir. Nitekim; Hazret-i Îsa (Aiey-hi’s-Selâm) ya ilk îman eden Hazret-i Yahya (aleyhi’s-selâm) dır. Hazret-i Îsa (aleyhi’s-selâm) ya, Allah’ın kelimesi yani, “kelimetullah” denmiştir. Çünkü; yüce Allah Hazret-i Îsa (aleyhi’s-selâm) yi babasız olarak, (.......) emriyle var etmiştir. Ya da, Allah'tan gelecek bir kelimeyi doğrulayan... “demek, ondan gelecek olan bir kitabı tasdik edecek olan demektir.

Kavminin efendisi,” yani; kavmine önderlik edecek olan, şeref, saygınlık ve derece halanından onların üzerinde bir değere sahip olacak olan, demektir. Çünkü; Hazret-i Yahya (aleyhi’s-selâm) kavminin üzerinde onlar arasında bir değer ve üstünlüğe sahip bulunuyordu. Zira o hiçbir zaman bir kötülük işlememiştir. Gerçek efendi diye işte ona ancak denir! Nitekim; Cüneyd-i Bağdadi şöyle der:

“O kendisini yaratanın değerini bildiğinden her iki kainatta da cömertlikle değer kazanan bir kimsedir.”

“İffetli ve sâlihlerden bir peygamber olacaktır.” Burada geçen, (.......) kavliyle, gücü ve imkanı olasına rağmen şehevî duygulardan uzak duran ve kâdirılara yaklaşmayan, demektir. Aynı zamanda sâlih peygamberlerden doğup yetişecektir. Çünkü; Hazret-i Yahya, peygamberler soyundan gelen bir peygamberdir. Ya da kendisi de peygamberler kervanından bir peygamber olacaktır, demektir.

39 ﴿