41(Zekeriya) dedi ki: “Rabbim! bana bir alâmet göster.” (Rabbi de) şöyle buyurdu: “Senin alâmetin, insanlarla işaretle anlaşman dışında üç gün süreyle konuşmamandır. Bir de Rabbini çok çok an ve akşam sabah hep Rabbini tesbih et.” “(Zekeriya) dedi ki: “ Yani; öyle bir alâmet göster ki, onun sayesinde eşimin gebe kaldığını bileyim ve o nimet gelince de onu şükür ile karşılayayım, dedi. Kırâat imâmlarından Nafı ve Ebû Amr, (.......) kavlinde yer alan, (.......) kelimesini (.......) olarak okumuşlardır. Diğerleri ise, (.......) olarak kırâat etmişlerdir. “(Rabbi de) şöyle buyurdu: “Ya sadece el ile veya baş ile, ya da göz veya kaşlarınla işaretle konuşmandır. Yani; konuşmama dışında bir takım hareketlerle meramım anlatmaktır. Nitekim; bir hareketle işaret yapıldığında Arapça'da (.......) denir. İşretleşme ile anlaşma konuşmaktan istisna edildi. Çünkü; işaret esas itibariyle konuşma cinsinden olan bir şey değildir. Zira konuşan bir kimse söz söylediğinde ve söylenen ya da konuşuları bu sözden de bir şey anlaşıldığında işte bu, Kelâm yani söz ya da konuşma ismini alır. Ya da bu, burada istisnayı münkatidir. Âyette özellikle “İnsanlarla konuşmama “noktasının istenme nedeni, onlarla konuşabilme gücüne sahip olduğu hâlde, dilini onlarla konuşmamak için tutması, hapsetmesidir, istenen budur. Çünkü insanlarla konuşmamasına rağmen Allah'ı zikretmeye ve teşbihte bulunmaya gücü yetiyor, onun bu özelliği kendisinde bâkîdir. Bunun içindir ki, Rabbimiz şöyle buyurmuştur: “Bir de Rabbini çok çok an ve sabah akşam hep Rabbini teşbih el.” Yani; insanlarla konuşmakta acze düştüğün o günlerde Rabbini zikret, Sübhanellah, diyerek tesbihatta bulun. Gerçekten bu, oldukça apaçık olan mu'cizelerden ve kanıtlardan birer delil ya da âyet ve mu'cizedir. Böylece üç günlük bir süreyle insanlar konuşmamak suretiyle onlarla bir bakıma alâkasını kesecek ve tüm ihlâsıyla o günlerde Rabbini zikre kendisini adayacaktır. Dili zikirden ve tesbihattan başka bir şeyle meşgul olmayacaktır. Burada âdeta şöyle bir durum sergilenmiş bulunmaktadır. Hazret-i Zekeriya (aleyhi’s-selâm) Rabbine şükretmek için ondan bir âyet isteyince, ona şöyle denildi: “Senin işaretin ya da alâmetin, Allah'a şükretmen dışında dilini tutmandır.” Kaldı ki; burada cevapların en güzeli, sorunun kendisinden çıkarılarııdır. (.......) kelimesi, Zeval vaktinden gün batımına kadar olan vakte denir, (.......) ise, tan vaktinden itibâren kuşluk zamanma kadar olan vakte denir. |
﴾ 41 ﴿