55

Allah şöyle buyurmuştu: “Ey Îsa! Ben seni dünyada vefat ettireceğim. Seni katıma yükselteceğim. Seni kâfirlerden temize çıkaracağım. Sana îman edip tâbi olanları da kıyamet gününe kadar inkârcıların üstünde tutacağım. Sonra hepinizin dönüşü banadır. İşte o zaman aranızda anlaşmazlığa düştüğünüz her konu hakkında hükmü ben vereceğim.”

“Hani Allah şöyle buyurmuştu: (.......) kavli, (.......) kavlinin zarfıdır. (.......) kavli de, “seni eceline erdireceğim, ecelini tamamlatacağım” demektir. Manası ise şöyledir: “Kâfirlerin seni öldürmelerinden seni koruyacağım. Senin ölümün onların elinden olmayacak ve seni normal ecelinle ölüme götüreceğim, öldüreceğim.”

Seni katıma yükselteceğim.”

Yani; kendi semâma ve meleklerin bulunduğu, karargâh kurdukları yere alıp yükselteceğim. “Seni kâfirler (tuzakların)efan kurtarıp arındıracağım. “Onlaim kötü komşuluklarından, yakınlarında bulunmaktan ve iğrenç, kötü sohbet ve konuşmalarından arındırıp temizleyecek ve kurtaracağım.

Bir tefsire göre, (.......) demek, Seni yerden alacağım kabzedeğim, demektir.

Yani; herhangi bir şeyi eksiksiz olarak yerine getirildiğinde bu kelime kullanılır. Meselâ; (.......) denir ki, “Filanın üzerindeki malımı tümüyle aldım.” , demektir. Ya da bunun manası şöyledir: “Ben seni şimdilik katıma yükseltiyorum. Ancak sen semadan (gökten) indikten sonra zamanın gelince, ömrün sona erince seni öldüreceğim.” Çünkü; aralarında yer alan (.......) harfi yani (.......) kelimeleri arasındaki (.......) harfi, tertibi gerektirmez, bir sırayı izlemez. Nitekim; Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimiz şöyle buyurmuştur:

Îsa ümmetim üzerine bir halîfe olarak inecek (gelecek), haçı parçalayacak, domuzları öldürecek ve yeryüzünde kırk yıl kadar kalacak, evlenecek, çocukları olacak ve daha sonra da ölecektir. Şüphesiz başında ben, sonlarında da Îsa bulunacak olan bir ümmet nasıl olabilir ki (hiç helâk olur mu)? Kaldı ki; Ehl-i Beytimden olacak olan Mehdi de onların ortasında yer alacak.” Bk. İbn Cerir, 3/291. el-Dürrü'l-Mensur, 2/225.

Ya da bunun tefsiru şöyledir: “Seni uyutacağım ve sen uyuyorken seni katıma yükselteceğim ki; herhangi bir korku ve endişeye kapılmayasın. Bir de uyanmca kendini göğe yükselmiş ve mukarreblerle (bana yakın olanlarla) birliktesin.”

“Sana îman edip tabi olanları -Müslümanları- da kıyamet gününe kadar -reddeden- inkârcıların üstünde tutacağım.” Çünkü; Hazret-i Îsa (aleyhi’s-selâm) ya tabi olanlar, uyanlar, her ne kadar şerî'atleri farklı olsa da, temelde İslâm'ın özüne uyanlardır. Ancak onu yalanlayanlar değil, Yahûdî ve Hırıstiyanlardan olup da onun aleyhinde yalan uyduranlar üstün tutulacak değillerdir. Müslümanların ya da o dönemde Hazret-i Îsa (aleyhi’s-selâm) ya uyanların onlara üstün gelmeleri kimi zaman hüccet, delil ya da kanıtlarla olacaktır, çoğu zaman da hem hüccet yani delil ve kanıtlarla hem de kılıç

Yani silâh ve teknoloji üstünlüğü ile. (Müterc.) üstünlüğü ile galebe çalacaklardır.

Sonra hepinizin -âhirette- dönüsü banadır. İşte o zaman aranızda anlaşmazlığa düştüğünüz her konu hakkında hükmü ben vereceğim.”

55 ﴿