59Îsa'nın durumu Allah kafanda tıpkı Âdem'in durumu gibidir. Onu topraktan yarattı ve ona, “Ol!” dedi, o da hemen oluverdi. “Îsa'nın durumu, Allah katında tıpkı Âdem'in durumu gibidir. Onu topraktan yarattı.” Yani; Hazret-i Îsa (aleyhi’s-selâm) nın durumu ve onun garipsenen veya yadırganan hâli tıpkı Hazret-i Âdem (aleyhi’s-selâm)’in durumu gibidir. “Çünkü; Allah onu da topraktan yarattı.” Ona çamurdan bir ceset ya da beden takdir buyurdu. Aslında Hazret-i Âdem (aleyhi’s-selâm) ile alâkalı olarak araya giren bu cümle açıklama ve tefsîr mahiyetinde bir cümledir. Çünkü; Hazret-i Îsa (aleyhi’s-selâm) nm da yaratılışı onunkisine benzemektedir. O hâlde esas itibariyle bu, üzerinde tartışılması gereken bir husus olmamalıdır. Yani; Allah, Îsa (aleyhi’s-selâm) yı babasız yaratmış olduğu gibi Âdem (aleyhi’s-selâm)’i de topraktan yaratmış ve ortada ne bir baba ve ne de bir anne var. O hâlde Hazret-i Îsa (aleyhi’s-selâm) nın yaratılışında şaşılacak ne var ki? Eğer Hazret-i Îsa (aleyhi’s-selâm) nın babasız olarak yaratılması hâli yadırganacak bir durum ise, o hâlde anne ve babası olmadan Âdem (aleyhi’s-selâm)’in yaratılması olayı ondan daha da yadırganacak bir durum olmaz mı? Babasız olarak dünyaya gelen Hazret-i. Isa (aleyhi’s-selâm) ya göre Hazret-i Âdem (aleyhi’s-selâm)’in anne ve baba olmadan yaratılması harikulade bir şey değil midir, olağan dışı bir durum ve normal doğum ölçüsü ele alındığında bu, daha da garipsenemez mi? Burada garip olan bir olay ondan çok daha garip olan bir diğer olaya benzetilerek durum ortaya konuyor ki, böylece hasım olan taraf artık konuşamaz ve tartışamaz bir duruma gelmiş olsun. Dolayısıyla sağlıklı bir şeklide düşünebilen bir kimse, kendisince yadırgadığı bir olayın çok daha ötesinde yadırganan bir olay ile karşılaştığında, bundan böyle dili tutulur ve konuşamaz olur. Eğer inada sapmayacaksa gerçeği teslim eder ve kabullenir. Bir ilim adamından gelen rivâyete göre, kendisi Rumların (Bizanslıların) eline esir düşer. Bu arada,-onlara: — Neden sizler Îsa'ya tapıyorsunuz, diye sorar. Onların cevabı: — Çünkü, o babasız olarak dünyaya gelmiştir, olur. Bu defa o alim kişi, onlara şöyle bir karşılık verir: — Öyleyse tapınılmaya Âdem, ondan daha lâyıktır; çünkü onun ne annesi ve ne de babası vardır. Onlar: — Îsa ölüleri diriltir, derler. Bu defa o alim kişi: — Burada da tapınılmaya daha lâyık olan kişi bu takdirde sekiz bin kişiyi dirilten Hizkil (aleyhi’s-selâm) olmalıdır. Çünkü Îsa peygamber sadece dört kişi diriltmiştir. Bu defa onlar tekrar: — O anadan doğma körleri ve alaca ten hastaliğinı tedavi edip iyileştirir, derler. Âlim zât da: — O hâlde Circis (aleyhi’s-selâm) ondan daha çok tapınılrnaya lâyık olmalıdır. Çünkü önce pişirilir ve sonra da yakılırdı, fakat sonra dipdiri olarak kalkardı, kendisine bir şey olmazdı, diye onlara cevap verdi. “Ve ona, (.......) dedi, o da hemen oluverdi. “ Yani; Allah onu bir beşer olarak var etti. O da hemen bir beşer olarak var oldu. (.......) burada, (.......) demektir. Yani, (.......) denmeliydi. Ancak burası yeri olmadığından detaya inmek istemiyoruz. Bu da mazi olan yani dili geçmişin hâl hikâyesidir veya mazi halin hikâyesidir. (.......) ise haberin haber üzerine tertibi içindir, yoksa kendisinden haber verilenin tertibi için değildir. |
﴾ 59 ﴿