120Size bir iyilik dokunursa bu, onları huzursuz eder. Eğer başırııza bir musibet gelirse buna da sevinirler. Eğer sabreder ve (Allah’ın emir ve yasakları doğrultusunda) sakınırsanız onların tuzağı size hiç bir zarar vermez. Şüphesiz Allah, onların yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır. “Size bir iyilik -bolluk, bereket, ganimet ve zafer, basan- dokunursa bu, onları huzursuz eder.” Bu başanlardan onlar rahatsız olurlar ve üzülürler. .” Eğer başırııza bir musibet gelirse -yukanda anlattıklarınıızm tersi bir durum olursa- buna da sevinirler.” felâketlerin gelmesinden sevinç duyarlar. Âyette geçen, (.......) kelimesi, isabet etmekten ve başa gelmekten istiâredir. Sanki her ikisi de mana itibariyle bir gibidir. Görmez misin bir başka âyette Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Eğer sana bir iyilik (zafer) erişirse bu, onları üzer. Şayet başına bir musibet gelirse bu defa da, (.......) derler.” Tevbe, 50. “Eğer -onların düşmanlıklarına veyahut, dini yükümlülüklere ve bununla ilgili sıkıntılara- sabreder ve Allah'ın emir ve yasakları doğrultusunda sakınırsanız,” Sizi menettiği gibi onlarla dostluk kurmaktan veya Allah'ın haram kıldıklarından uzak durursanız, “Onların tuzağı size bir zarar vermez.” Hilesi size bir şey yapamaz. Çünkü siz, Allah'ın himayesindesiniz. İşte bu, Allah'tan bir öğretimdir, bir irşaddır. Dolayısıyla sabır ve takva sayesinde düşmanların tuzağından kurtulma imkânı sağlanmış olmaktadır. Bir bilge kişi şöyle der: “Eğer seni çekemeyen ve haset eden birini rezil etmek ve susturmak istersen kendi adına ona karşı ihsanda bulun.” Kırâat imâmlarından İbn, Kesir, Ebû Amr, Ya'kûb ve Nâfi (.......) kelimesini (.......) olarak okumuşlardır. Bu da kök olarak, (.......) kökünden alınmadır ve (.......) manasınadır. Bu ise galebe çalmak, üstün gelmek manasınadır. Ancak işin müşkil (zor) yanı bunların dışmdakilerin kırâatidir. Çünkü bu, şartın cevâbıdır. Halbuki şartın cevabı da meczum olur. Mufaddal İbn Muhammed Dabbi'nin Âsım'dan rivâyeti olan kırâatinde olduğu gibi bunun (.......) harfinin fethasıyla olması gerekirdi. Ancak (.......) harfini mazmum (ötreli) olarak gelmesi (.......) harfinin ötreli olması bakımmdan ona uygun olarak gelmiştir. Meselâ; (.......) fiili gibi. İşte bu da böyledir. “Şüphesiz Allah, onların yapıp ettiklerini çepeçevre kuşatmıştır.” Yani; Allah onların sabırlarını, takvalarını ve daha başka her şeylerini tümüyle kuşatmıştır, bilendir. Dolayısıyla siz neye lâyıksanız, Allah onu size yapacaktır. Bu mana kırâat imâmlarından Sehl b. Muhammed’in okuyuşuna göredir. Çünkü Sehl buradaki (.......) kelimesini (.......) olarak (.......) harfiyle okumuştur. Sehl dışmdakiler ise bunu, (.......) harfiyle (.......) okumuşlardır. Mana şöyledir: “Allah, sizin düşmanlık konusunda yaptıklarınızı bilir ve buna göre de onları cezâlarıdırır.” |
﴾ 120 ﴿