174

(Nitekim; bu mü'minler, düşmanlarla karşılaşmak için çıktıktan sonra,) kendilerine hiçbir fenalık dokunmaksızm Allah'tan bir nimet ve büyük bir bollukla geri döndüler. (Bu uğurda) Allah'ın rızasına da uygun hareket ettiler. Allah pek büyük lütuf sâhibidir.

Nitekim, (bu mü'minler,) daha sonra, kendilerine hiçbir fenalık dokunmaksızın -düşmanın hile ve tuzaklarından başlarına bir şey gelmeden- Allah'tan bir nimet -Selâmet ve düşmandan kurtulmakla- ve büyük bir bollukla -ticarette büyük bir kazançla, bir dirhem kazanç yerine iki dirhem kazançla- sağ salim geri döndüler.” Buradaki, (.......) kavli, (.......) kavlindeki zamîrden hâldir. Aynı şekilde, (.......) böyledir. Bunun mana yönünden takdir ise şöyledir: “Bedir'den dönerlerken herhangi bir kötülüğe maruz kalmaksızın aynı zamanda büyük bir kar elde ederek geri döndüler.” “Bu uğurda Allah'ın rızasına da uygun hareket ettiler.” Âyetin bu kısmı, (.......) kavli üzerine ma'tûftur.

Düşmanın karşısına cesaretle, metanetle, hiçbir geri adım atmaksızm çıktılar. “Allah pek büyük lütuf ve kerem sâhibidir.” Yapmış oldukları şeylerde Allah onlara muvaffakiyet ve basan vererek büyük bir üstünlük kazandırdı.

174 ﴿