183“Şüphesiz Allah bize Tevrât'ta, gökten inen ateşin yiyeceği (yakıp kor edeceği) bir kurban getirmedikçe hiçbir peygambere inanmamamız hususunda söz aldı.” diyenlere de ki: “Benden önce size, apaçık mu'cizelerle ve aynı zamanda bu söylediğiniz mu'cizeyle nice peygamberler geldi. Eğer iddianızda doğru kimseler idiyseniz, öyleyse ne diye onları öldürdünüz?” (.......) Şüphesiz, Allah bize Tevrât'ta, gökten inen ateşin yiyeceği (yakıp kor edeceği) bir kurban getirmedikçe hiçbir peygambere inanmamamız hususunda söz aldı, diyenlere” Bu âyette geçen, (.......) kavli daha önceki âyette geçen, (.......) kavlinden bedel olarak cer mahallinde gelmiştir. Ya da bu, (.......) fiilinin izmariyle mensûbdur. Ya da bu, (.......) zamîrinin izmariyle merfûdur. (.......) Allah bize Tevrât'ta emretti, bize tavsiye etti. Yani; Allah'a bir kurban adayacak, bu arada gökten bir ateş inerek o kurbanı yiyecek (yakıp kor hâline getirecek)tir. Eğer sen bize bunu getirirsen biz de seni tasdik ederiz. İşte onların bu sözleri, bâtıl birtakım boş sözlerden ibârettir. Allah'a bir iftirada bulunmaktır. Çünkü; ateşin kurbanı yemesi meselesi onların, o olayı getirip gösterene îman etmeleri için bir sebep oluşturacaktır. Ancak bu da bir mu'cizedir. Ve diğer mu'cizelerle bu da aynı derecede bir mu'cizedir. Ayrıca bir de bunu istemenin hiç bir manası yoktur. “Eğer iddianızda doğru kimseler idiyseniz, öyleyse ne diye onları öldürdünüz?” Eğer îman etmemenizin gerekçesi bu söyledikleriniz ise, o hâlde onların size getirdiklerine neden îman etmediniz? Ve niçin onları öldürdünüz? Gerçekten, “Bizim îman etmemizi geciktirme sebebimiz budur.” sözlerinizde dürüst ve samimi idiyseniz, buyurun! |
﴾ 183 ﴿