2(Ey veli ve vasiler!) Yetimlere mallarını verin. Pis olanı temiz olanla değiştirmeyin. Onların mallarını kendi malınıza katarak (malınızmış gibi) yemeyin. Gerçekten bu, çok büyük bir günahtır. “(Ey veli ve vasiler!) Yetimlere mallarını verin.” Yetimler demek, babaları ölen ve yalnız, olarak kalanlar demektir. Nitekim (.......) kelimesi tek olmak, yapayalnız kalmak, bir başına olmak gibi manalara gelir. Bu manada olmak üzere (.......) tek inci tanesi, nadir bulunan diye de bir deyiş hâlini almıştır. Hatta şöyle denilir: “İnsanlar, babaları ölünce hayvanlar ise anaları ölünce yetim kalırlar. “ Esasen bu ismin küçük ve büyük herkese verilmesi gerekir. Çünkü; babalarının ölümleri üzerine geride kalanların tümünde bu isim aslen var demektir. Fakat bu genel olarak henüz ergenlik çağma ulaşamamış olanlar için kullanılır olmuştur. Çocuklar büyüyüp de kendi adlarına iş yapabilecek ve kendi kendilerini idare edebilecek duruma geldiklerinde artık onlardan yetim ismi kalkar. Bir hadislerinde Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyuruyor: “Ergenlik çağından sonra artık yetimlik yoktur.” Bu, şerî'at açısından bir ifade ve anlatım olup dil bakımından değildir. Yani; çocuk ergenlik çağma gelip kendi başına hareket edebilecek bir duruma gelmekle artık onun hakkında küçük çocuklar için uygularıan hükümler uygularınaz. Mana şöyledir: “Ergenlik çağına ulaştıktan sonra artık yetimlerin mallarını kendilerine verin.” Bu kimselere yetim adının verilmiş olması; henüz küçüklük çağından yeni kurtulmuş olmaları ve ergenlik çağma girmeleri bakımındandır. Burada aynı zamanda şuna işaret olunmaktadır: “Eğer kendilerinden rüştlerini kanıtlama durumu görülüyor ise, hemen ergenlik çağından itibâren bunlara âit olan mallar, kendilerine herhangi bir gecikmeye yer verilmeksizin verilmesi gereğidir. Yani; bu kimselere henüz üzerlerinden yetimlik ve çocukluk ismi gitmeden o mallar kendilerine verilmelidir.” “Malların kötüsünü onlara vererek kötüsüyle değiştirmeyin.” Yetimlere âit olup da sizin için haram olan mallarını, size âit olan helâl malınızla karıştınp değiştirmeyin. Yahut, yetimlere âit olup da iyi bir şekilde korumanız gereken ve üzerinde titizlik ve hassasiyet göstermeniz icabeden mallarını, önemsemeyip çarçur etmeyin, yağmalanayın. Böyle kötü bir şeyle değiştirmeyin. Burada geçen ve (.......) babmdan olan, (.......) kelimesi (.......) manasında olup çok çok demektir. Nitekim, (.......) kelimesi de bu manada (.......) anlamına gelmektedir. “Onların mallarını kendi malınıza katarak malınızmış gibi yemeyin.” Bu Âyetteki, (.......) cer edatı, mahzûf olan bir kelimeye taallûk etmektedir o da hâl yerinde gelnüştir. Yani; “Kendi malınıza ekleyerek.” demektir. Mana şöyledir: “O malları infak konusunda kendi mallarınıza ekleyip katınayın ki, sizin mallarınızla onların malları arasında size helâl olmayan aşırı bir farklılık belirmemiş olsun. Bir dengesizlik ortaya çıkmamış olsun. Onlarla helâl arasında bir eşitlik gözükmüş olsun.” “Gerçekten bu, çok büyük bir günahtır.” Yani; yetim malını yemek çok büyük bir günah ve suçtur. |
﴾ 2 ﴿