20Bir eşi (hanımı) bırakıp da yerine bir başka eş almak isterseniz, onlardan birine yüklerle malı mehir olarak vermiş olsanız bile, ondan hiçbir şeyi geri almayın. Siz, iftira ederek ve açıkça günah işleyerek mi geri alacaksmız? “Bir eşi (hanımı) boşamak sureliyle bırakıp da yerine bir başka eş alıp evlenmek isterseniz,” Yani; hanımın birini boşayıp yerine bir başkasıyla evlenmek, “Onlardan birine yüklerle malı mehir olarak vermiş olsanız bile,” O hanımlarınıza yüklerle mal vermiş olsanız dahi. Burada âyette zevcden (eşten) maksat cemidir. Çünkü; burada asıl hitap bütün erkeklere yönelik olarak yapılmaktadır. (.......) çok fazla mal, büyük miktarda mal demektir. Nitekim, aynı ifade daha önce Âl-i imran Sûresinde geçmişti. Bir gün Hazret-i Ömer (radıyallahü anh) minber üzerinde cemaate: “— Kâdirılar için aşırı şekilde mehir alarak durumu zorlaştırmayım diye konuşması üzerine, hemen bir kadının: — Senin sözüne mi, yoksa yüce Allah’ın, “Onlara yüklerle mal (mehir) vermiş olsanız bile” kavline mi uyacağız, hangisine, demesi üzerine, Hazret-i Ömer (radıyallahü anh): — Herkes Ömer'den daha fazla bilgilidir. Ne kadar mehir (mal) dilerseniz, onunla evlenin.” der. “Ondan hiçbir şeyi geri almayın.” Yani; verdiğiniz yüklerle malı veya mehiri geri almayın. “Siz haksızlıkta bulunarak, iftira ederek açık günah işleyerek nasıl geri alacaksınız?” (.......) yani apaçık, ortada, demektir. (.......) Bühtan: Bir kimseyi hiç alâkası olmadığı hâlde bir şey ile damgalayıp töhmet altmda tutmak ve iftira atmak demektir. Çünkü insan gerçekten böyle bir durum karşısında apışıp kalır, şaşırır durur. (.......) kelimesi hâl olarak mensûb kılınmıştır. Yani, iftira atarak ve günah işleyerek demektir. Şimdi tefsirini okuyacağımız ayetle de yüce Allah, kocanın verdiği mehiri düzenbazlık ederek eşinden geri almaya kalkışmasının ne kadar büyük bir vebal olduğunu göreceğiz. Adam, her şeyiyle kendisini kocasına adamış olan hanımına kötülük yapmaya kalkışırsa bu, cidden büyük bir vebaldir. Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: |
﴾ 20 ﴿