72İçinizden bazıları vardır ki (cihad konusunda) pek ağırdan alırlar. Eğer size bir felâket erişirse: “Allah bana lütfetti de onlarla beraber bulunmadım” der. “İçinizden bazıları vardır ki (cihad konusunda) pek ağırdan alırlar.” Âyetteki, (.......) edatının başında yer alan (.......) harfi ibtida için olup bu tıpkı (.......) Nahl, 18. kavlinin başında bulunan (.......) harfi gibidir. (.......) edatı ise ilgi zamîridir yani mevsûledir. (.......) kavlinin başında bulunan (.......) harfi ise mahzûf olan kasemin (yeminin) cevâbıdır. Bu cümle takdir itibariyle şöyledir: “Şüphesiz içinizden öyleleri vardır ki Allah'a yemin ederim savaşa kâtilmamak için işi ağırdan alıyor.” Kasem yani yemin ve cevabı birlikte, (.......) edatının sıgasıdır (ilgi -yan- cümleciğidir). Bu cümledeki yemine râci olan zamîr bizzat, (.......) kavlinde yer almaktadır. Yani bu, yemin ederim ki yere çakılıp kaldılar ve kesinlikle de cihada kâtilmayacaklardır. (.......) kelimesi, (.......) manasınadır ki bu da “geri kalmak” demektir. Nitekim, (.......) denir ki, “seni geri bırakan şey nedir” , manasınadır. Bu kelime (.......) harfiyle müteaddi yani geçişli hale gelir. Burada uyan ve sesleniş, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ordusunadır. (.......) kavli görünürde Müslüman olup esasen kalben Müslüman olmayan münâfıklar demektir. Çünkü bu sözde Müslümanlar diğer Müslümanlara diyorlardı ki: “Neden canınıza kıyıyorsunuz, hele bir bekleyin, durum iyice ortaya çıkıp belirginleşsin.” “Eğer size bir felaket erişirse:” Eğer savaşta öldürülür (şehit düşer) veya yenilgiye uğrarsanız: (.......) Savaşa kâtilmayıp geri duran, işi ağırdan alan münâfık kişi “(.......) der.” Çünkü onların başına gelenler benim de başıma gelebilirdi, der. |
﴾ 72 ﴿