141

Sizi gözetleyip duranlar, eğer size Allah'tan bir zafer (nasib) olursa, “Sizinle beraber değil miydik?” derler. Kâfirlerin (zaferden) bir nasipleri olursa (bu sefer de onlara), “Sizi yenip (öldürebileceğimiz hâlde öldürmeyip) mü'minlerden korumadık mı?” derler. Artık Allah kıyamet gününde aranızda hükmedecektir ve kâfirler için mü'minler aleyhine asla bir yol vermeyecektir.

Sizi -bir zafer elde ettiğinizi veya bir ganimeti elden çıkarmış olduğunuzu, kaçırdığınızı- gözetilip duranlar,” Bu âyetin başındaki, (.......) ismi mevsulü, bundan önce geçen 139. âyetin başındaki, (.......) kavlinden bedeldir veya, (.......) kelimeşinin sıfatıdır. Ya da onlardan zem (yerme) ifadesi olarak mensub kılınmıştır.

Eğer size Allah'tan bir zafer (nasib) olursa,” bir ganimet ve bir üstünlük (yardım) kazanırsanız, “(.......) derler.” Biz de size yardımcı olma dik mı? O hâlde ganimet paylaşımına bizi de katın, derler.

Kâfirlerin (zaferden) bir nasipleri olursa,” Dikkat edilirse yüce Allah Müslümanların zaferini “fetih” olarak isimlendirdi. Maksat Müslümanların şanını yüceltmek ve onlara tazimdir. Çünkü Müslümanların zaferi gerçekten önemli bir olaydır, buna tüm gök kapıları açılmaktadır. Kâfirlerin kazanımı ise, “nasip” ifadesiyle değerlendirildi. Çünkü Rabbimiz böylece onların kazanımların da tıpkı kendileri gibi basit ve önemsiz olduğunu belirtmek istemiştir. Zira bu, dişler arasında kalan bir basit yemek artığının kınntısından ibâret gibidir. İşte dünyada bu inkârcılara düşecek olan pay bu kadardır.

(Bu defa onlara) kâfirlere-: (.......) Biz sizi yenmedik mi, sizi öldürebilecek durumda iken, sizden tarafa tavır koymakla sizin hayatta kalmanızı sağlamadık mı?- derler.”

İstihvaz; istila etmek, galebe çalmak, üstün gelmek ve yenmek manalarındadır.

(.......) Onların size saldırmalarına mani olduk.

Onların sizden korkmalarını, kalplerine endişe girmesini sağladık, böylece sizinle savaşmaktan çekindiler. Onların size üstün gelmelerine mani olarak bunu yavaşlattık, o hâlde kazandıklarınızdan bizim de payımıza düşeni verin, derler.

(.......) Ey mu'minler ve münâfıklar! “Artık Allah kıyamet gününde aranızda hükmedecektir” Böylece münâfıkları cehennem ateşine ve mü'minleri de cennete koyacaktır.

Ve kâfirler için mü'minler aleyhine asla bir yol vermeyecektir.” Kıyamet gününde zaten buna asla izin vermeyecektir. Bunun böyle olduğuna yani kıyamet gününde olacağına âyetin baş tarafı delildir. Nitekim Hazret-i Ali (radıyallahü anh) den de bu şekilde rivâyet olunmuştur.

Ya da kâfirler mu'minler aleyhinde bir hüccet bulamayacaklardır. Nitekim İbn Abbâs (radıyallahü anh) tan bu şekilde rivâyet olunmuştur.

141 ﴿