72

Allah mü’min erkeklere ve mü’min kâdirılara altından ırmaklar akan cennetler vadetmiştir. Onlar o cennetler içinde ebedî olarak kalacaklardır. Adn cennetleri içinde onlar için hoş ve güzel meskenler var. Bütün bunlardan daha üstünü ve en büyüğü de Allah'ın rızasına ermeleridir. İşte bu, en büyük kurtuluş ve mutluluktur.

Allah mü’min erkeklere ve, mü’min kâdirılara altından ırmaklar akan cennetler vadetmiştir. Onlar o cen netler içinde ebedî olarak kalacaklardır. Adn cennetleri içinde onlar için hoş ve güzel meskenler var.” İçinde hoş vakitlerin geçirileceği güzel meskenler. Hasen-ı Basrî'den gelen rivâyete göre demiştir ki: “İnciden inşa edilmiş, kırmızı yakuttan ve zebercet taşırıdan bina edilmiş saraylar vardır.” Yine âyette yer alan, “Adn” özel isimdir. Çünkü şu ayekbunun delilidir.

“Evet, onlar Rahmân olan Allah'ın kullarına gıyaben vadettiği, (dünyada iken görmeksizin inandıkları) Adn cennetlerine gireceklerdir.” (Meryem, 61)

Senin de bildiğin gibi, Arapça'da, (.......) ve (.......) işaret isimleri cümlelerdeki ma'rife yani belirli olan kelimeleri nitelemek içindir. Adn ise, cennette bir şehrin adıdır. “Bütün bunlardan daha üstünü ve en büyüğü de Allah'ın rızasına ermeleridir.”

Burada, (.......) kavliyle, Allah'ın nzasından da bir mükâfat vardır. (.......) İşte bu ise, yukarıda sayılanların tamamından daha üstün ve daha büyük olan bir şeydir. Çünkü Allah'ın rızasını kazanmak, Onun hoşnutluğunu elde etmek her kurtuluşun ve her saadetin sebebidir.

İşte bu,” bununla burada sözkonusu edilen şeylere veya yüce Allah'ın rızasına işaret olunmaktadır. “en büyük kurtuluş ve mutluluktur.” Evet sadece bu, insanların kurtuluş ve saadet sandığı tüm şeylerden daha üstün bir kurtuluştur.

72 ﴿