26

Güzel (davrananlara daha güzel) karşdık, bir de fazlası vardır. Onların yüzlerine ne bir toz (kara leke) bulaşır ne de bir horluk (gelir) işte onlar cennet ehlidirler. Ve onlar orada ebedî kalacaklardır.

Güzel (davrananlara daha güzel) karşılık” Allah ve Resûlüne îman etmek... suretiyle en güzel sevap yani cennet vardır.

Birde fazlası vardır.” Burada geçen bu (.......) kelimesiyle Azîz ve Celil olan yüce Allah'ı görme ödülü, denmek isteniyor. Nitekim Hazret-i Ebû Bekir, Huzeyfe, İbn Abbâs, Ebû Mûsa Eş'arî ve Ubade İbn Samit'ten -Allah hepsinden râzı olsun- de bu şekilde rivâyet olunmuştur.

Kimi tefsirlere göre: “Müfessirlerin icmaına göre, âyette geçen, “Ziyade(.......) kelimesi, Yüce Allah'a bakmaktır.”

Suhayb'ten gelen rivâyete göre, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuşlardır: “Cennet ehli cennete girdiklerinde, her eksiklikten münezzeh olan yüce Allah: “Sizin için daha fazla olarak artırmamı istediğniz bir şey var mı?” diye buyuracak, onlar da: “Rabbimiz! Sen bizim yüzlerimizi ağartmadın mı? Sen bizi cehennem ateşinden kurtarıp cennete koymadın mı?” diye cevap verirler. Ravi diyor ki; işte bu sırada yüce Allah aradaki perdeyi kaldıracak ve kulları da cennette Allah'a bakıp duracaklar. Şüphesiz cennettekilere, Rablerine bakmaktan daha sevimli ve daha üstün olan bir mükâfat verilmiş değildir. İşte sonra da bu, (.......) kavlini okudu. Müslim, 181. Tirmizî, 2552. İbn Mâce,187. Ahmed İbn Hanbel, Müsned:4/333

Ancak Keşşaf sâhibi Zemahşerî'ye şaşmak gerek. Çünkü o da bu hadisi zikretmiş ama, bizim burada verdiğimiz ibâre ile değil, bir de: “Bu mevzu ya da Merku'yani şuradan buradan derlenip toparlarıarak bir araya getirilmiş bir hadistir, demiştir. Halbuki hadis merku'yani mevzu değil, aksine merfûdur. Çünkü “el-Mesabiyh” sâhibi bunu Sıhah eserinde zikr etmiştir.

Bir tefsire göre de, âyette geçen, “Ziyade” kelimesi, kulların gönlündeki sevgidir” denmiştir. Bir diğer tefsire göre de bu, Allah'tan mağfirettir ve Onun hoşnutluğudur, denmiştir.

Onların yüzlerine ne bir toz (kara leke) bulaşır ne de horluk (gelir)Âyette geçen, (.......) kelimesi, içinde kara lekeler bulunan toz, toprak demektir. Zillet ise, aşağılanma demektir. Zaten mealde de bunlara yer verilmiştir. Buna göre mana şöyledir: “Cehennem ehlini kaplayan o kötü hallerin hiçbirisi cennet ehlini sarmaz, onlara böyle bir kötülük bulaşmaz” demektir.

İşte asıl cennetlik olanlar bunlardır. Onlar cennetten bir daha çıkmamak üzere ebedî kalacaklardır.”

26 ﴿