45

Allah'ın onları günün ancak bir saati kadar kaldıklarını zanneder vaziyette yeniden diriltip toplayacağı gün aralarında birbirleriyle tanışırlar. Allah'ın huzuruna varmayı yalanlayanlar elbette zarara uğramışlardır. Zira onlar doğru yola gitmemişlerdi.

Allah'ın onları yeniden diriltip toplayacağı gün” Kırâat imâmlarından Hafs âyette görüldüğü gibi, (.......) kelimesini “Y” harfiyle (.......) olarak okumuştur. Bu aslında, (.......)dur.

Bu da İbn Âmir, Ebû Amr, İbn Kesîr, Nâfi gibi kırat imâmlarının okuyuşudur.

Günün ancak bir saati kadar kaldıklarını zanneder vaziyette aralarında birbirleriyle tanışırlar.” Bunların dünyada veya kabirlerinde kalış müddetlerini, gördükleri dehşet veren korku karşısında oldukça az bir süre olarak göreceklerdir. Hepsi de kendi aralarında birbirlerini tanıyacaklardır, orada birbirlerini gördüklerinde sanki oldukça az bir süre zaman içerisinde birbirinden aynlmışlar gibi gelecek. Bu durum, bu kimselerin kabirlerinden diriltilip çıktıklarında meydana gelecektir. Sonrada kıyametin dehşeti karşısında o anlık tanışma zamanı da geçecektir.

(.......) Kavli, (.......) zamîrinden hâldir.

Yani biz onları, sanki bir anlık bir süreden başka hiçbir arada kalmayanların hâli gibi bir araya toplarız. (.......)de, (.......) edatının hafifletilmiş yani şeddesiz halidir. İsmi de mahzûftur. Bu, (.......) demektir. Ayrıca,

(.......) kavli de hâlden sonra ikinci bir hâldir. Ya da bu yeni bir cümle olup, (.......) takdirindedir.

Allah'ın huzuruna varmayı yalanlayanlar elbette zarara uğramışlardır.” Bu cümlenin başında, “dediler, diyerek” manasında bir kelime eklenmekle mana şöyle olmaktadır: “aralarında tanışırlar” derler ki, demektir. Ya da bu, Allah tarafından bunların hüsrana ve yıkıma uğradıklarına dair bir şâhitlik, bir tanıklıktır. Mana şöyle olmaktadır: “Bu kimseler ticaretlerinde olsun, alış verişlerinde olsun îmanı küfürle değiştirdiler, îmanı verip yerine küfrü koydular, küfrü satın aldılar.

Zira onlar doğru yola gitmemişlerdi.” Bunlar aslında ticareti bilmiyor ve ticaretten anlamıyorlar. Bu son cümle hayret ve şaşkınlık manasında olan bir istinaf cümlesidir. Sanki, “Zararları ne de kadar da büyük, hasarları ne kadar da fazla” denilir gibidir.

45 ﴿