53“Bununla beraber nefsimi temize çıkarmıtefsir. Çünkü nefis aşırı şekilde kötülüğü emreder; Rabbim acıyıp korumuş başka. Şüphesiz Rabbim çok bağışlayan, pek merhamet edendir.” “Bununla beraber nefsimi temize çıkarmiyorum.” Yanlışa düşmekten kendimi büsbütün aklamiyorum, bu konuda nefsim lehinde bir tanıklıkta da bulunuyor değilim. Genel anlamıyla nefsimi bütün fiillerden tezkiye de etmiyorum. Yahut da bu olayda, sözünü ettiğimiz ve insanlık doğasını gereği olan meyil sebebiyle de kendimi aklıyor değilim. Yani bu işe herhangi bir kasıt olmaksızın, bunu tasarlamaksızm, bunun için bir gayret göstermeksizin sadece bir insan olarak doğal anlamda olabilecek bir yanlıştan da nefsimi aklıyor değilim. (.......) Çünkü nefis aşırı şekilde kötülüğü emreder;” Burada nefisten kasıt bütün nefisler anlamında cins murat olunmaktadır. Yani bu türden bütün nefisler kötülüğü emrederler ve insanı içinde şehevî olan şeylerin yer aldığı olaylara sürüklerler. “Rabbim acıyıp korumuş başka.” Sadece Rabbimin kendilerin rahmetiyle koruyup kolladıkları bunun dışmdadırlar. Burada, (.......) kavlindeki (.......) harfinin zaman anlamında olması da câizdir. Yani; “Ancak Rabbimin rahmeti ve yardımı geldiği zaman” demektir. Yani; “Nefis her zaman ve vakitte hep kötülük emreder durur, sadece Rabbimin koruduğu vakit müstesna” demektir. Ya da bu, münkati bir istisnadır. Yani, “Ancak Rabbimin rahmetidir, kötülüğü önleyen” demektir. Bir tefsire göre de bu ifade, Azîzin hanıminin söylediği bir sözdür. Yani, “Bu benim söylediğim şey, Yûsuf bilmiş olsun ki, ben kocama ihanet etmedim ve onun yokluğunda da aleyhinde yalan söylemiş değilim. Onunla ilgili olarak sorulan şey konusunda da beff doğru olanı söyledim, onu dile getirdim. “Ben bütün bunlarla birlikte nefsimi temize çıkarmiyorum.” Bu ihanetle birlikte kendimi aklamiyorum. Çünkü ben, onu töhmet altında tuttuğum zaman ona hainlikte bulundum ve şöyle dedim: “Senin ailene kötülük etmek isteyenin cezâsı, zindana atılmak tan veya elem verici bir işkenceden başka ne olabilir!” (Yûsuf 25) Yani onu zindana ben attırdım, demek istiyor. Dolayısıyla yaptıklarından ötürü özür dilemek istiyor. Çünkü her nefis, “Kesinlikle kötülüğü çok çok emredendir. Ancak Rabbimin acıyıp korudukları bunun dışında dırlar.” Ancak Allah'ın rahmetiyle koruyup kolladığı nefis bundan kurtulabilir, Meselâ Yûsuf'un nefsi gibi. “Şüphesiz Rabbim çok bağışlayan, pek merhamet edendir.” Kadın Rabbinden mağfiret ve bağışlanma diledi, işlediği suç sebebiyle Rabbinin kendisine merhamet buyurmasını istedi. Ancak bunlar Yûsuf'un söylediği sözlerdir de denilmiştir ama bu konuda açık bir delil olmamakla birlikte mana bir bakıma da işi ona doğru götürmektedir. Bir de bunun, Kur'ân’ın takdim ve tehirleri çerçevesinde olduğu da söylenmiştir. Yani; “Bu,.... bilinsin içindi” kavliyle, “Ona: Ellerini kesen o kâdirıların zoru neydi?'diye sor.” (Yûsuf 50) kavli birbirine mana itibariyle bağlı ve bitişiktir. |
﴾ 53 ﴿