2

Allah kendi emri gereği melekleri, kullarından dilediği kimseye bir vahiy ile şöyle uyarıda bulunsunlar diye gönderir: “Benden başka ilâh olmadığına dair (kullarınıı) uyarın ve benden korkun.”

Allah kendi emri gereği melekleri, kullarından dilediği kimseye bir vahiy veya Kur'ân- ile şöyle uyarıda bulunsunlar diye gönderir:”

Kırâat imâmlarından İbn Kesîr ve Ebû Amr, (.......) kelimesini şeddesiz olarak okumuşlardır. Âyette geçen (.......) kavli de ya vahiy veya Kur'ân ile demektir. Çünkü hem vahiy ve hem Kur'ân, din açısından bedene göre ruh ne ise bu ikisi de aynen öyledir. Ya da cehalet sebebiyle ölen kalpleri ya da gönülleri diriltir, onları yeniden hayata kazandırır, demektir.

“Benden başka ilâh olmadıka gına dair kullarınıı uyarın ve benden korkun!” Burada geçen, (.......) edatı müfessiredir. Çünkü meleklerin vahiyle indirilmesi ifadesi içerisinde, “demek ve söylemek” anlamında olan, (.......) manası vardır. Dolayısıyla, (.......) kavlinin manası şöyledir: “İyi bilin ki, Allah'ın emri şöyledir!...” Bu kelime, (.......) ifadesinden alınmadır ki, bir şeyi bildiğin zaman böyle dersin. Mana şöyledir: “Benim,'Benden başka hiçbir ilâh yoktur ve Benden korkun'sözümü halka bildirin.” (.......) kelimesini, kırâat imâmlarından Ya'kûb, (.......) harfiyle, (.......) olarak okumuştur.

Bundan sonra Yüce Allah vahdaniyetine, bir tek ilâh olduğuna ve kendisinden başka ilâh olmadığına delil olarak vahyi ve Kur'ân'ı göndermenin yanında yine hiçbir gücün ve kuvvetin asla kâdir olmayacağı, gökleri ve yeri yaratmada sadece kendisinin kâdir olduğu gerçeğini de şu kavliyle dile getiriyor:

2 ﴿