2

Göklerin ve yerin mülkü onundur. O, çocuk edinmemiştir. Mül künde ortağı yoktur. Herşeyi yaratmış, ona ölçü, biçim ve düzen vermiştir.

(.......) Hazfedilmiş mübtedanın haberi olarak merfûdur. Ya da (.......) den bedel olarak merfûdur. Bedelle, bedel olunan arasında fasılanın olması câiz görülmüştür. (.......) de böyledir. Sılası (.......) onun kendisinden bedel kıldığı fiildir. (.......) Onun illetidir. Sanki kendisinden bedel kılman ancak onunla tamamlanmıştır.

Yada (.......) medih olarak mensuptur. Göklerin ve yerin mülkü sadece ona âittir. Yahûdî ve Hıristiyanların Üzeyr ve Mesih (aleyhisselâm) hakkında zannettikleri gibi o, çocuk edinmemiştir. Putperestlerin zannettikleri gibi mülkünde ortağı yoktur. Herşeyi tek başına yarattı. Mecusilerin ve putperestlerin dedikleri gibi ışık, karanlık, yezdan ve ehrimen tarafından değil. “Şüphesiz ki Allah şeydir” “Kur'ân mahlûktur” diyenlerin bu hususta bir şüpheleri yoktur. Çünkü fâil, bütün sıfatlarıyla mefûl olamaz.

Şey lâfzı, “Ve yarattı” karinesiyle yaratılması câiz olan lara mahsus kılınmıştır. Bu, kulların fiillerinin yaratılması câiz olanlara mahsus kılınmıştır. Bu, kulların fiillerinin yaratılması hususunda bizim için Mu'tezileye karşı bir delildir. Onu, elverişli olduğu şey için pürüzsüz olarak hazırladı. İnsanı gördüğün suret ve şekilde yarattığı gibi. Onu, din ve dünya ile ilgili hususlarda kendisiyle ilgili tekliflere ve maslahatlara uygun olarak düzenledi. Ya da onun, malum bir süreye kadar kalmasını takdir etti, demektir.

2 ﴿