37(Ey elçi) Onlara var (söyle) “İyi bilsinler ki, kendilerine asla karşı koyamayacakları ordularla gelir, onları, muhakkak surette hor ve hakir bir hâlde oradan çıkarırız.” “Onlara var” sözü elçiye ya da Belkıs ve kavminin gelmesi ile ilgili başka bir mektubu götüren Hüdhüdedir. (.......) kendilerine güç getiremeyecekleri, demektir. (.......) sözünün hakikati; karşı koymak ve mukabele etmek manasınadır. Yani, onlara karşı mukabele etmeye güç yetiremezler, demektir. Onları “Oradan” yani Sebe'den çıkannz. Zillet içinde bulundukları izzet ve saltanatın onlardan gitmesidir. Hakirlik ise, esaret ve köleliğe düşmeleridir. Elçisi ona hediyelerle döndüğünde ve hikâyeyi ona anlattığında o “O peygamberdir, ona karşı güç getiremeyiz” dedi. Sonra da tahtını yedi evin sonuncusuna koydu, kapıları kilitledi. Onu, korumaları için muhafızlara bıraktı. Süleyman (aleyhisselâm) a “Neye davet ettiğini bilmek için sana geliyorum” diye haber gönderdi ve on iki bin kişiyle birlikte ona gitti. “Her Sebe beyinin idaresi altında binlercesi vardı” denildi. Belkıs Süleyman (aleyhisselâm) a bir fersah uzaklıktaki yere ulaşırıca Süleyman; |
﴾ 37 ﴿