26

Allah, ehli kitaptan, onlara (müşrik ordularına) yardım edenleri kalelerinden indirdi ve kalplerine korku düşürdü. Bir kısmım öldürüyor, bir kısmını da esir alıyordunuz.

Ehli kitaptan, müttefik ordularına yardım eden Kureyza oğullarını kalelerinden indirdi.

(.......) kendisiyle konumları şeydir.

Rivâyet olunduğuna göre Cebrâîl (aleyhisselâm) müttefik ordularının hezimete uğradığı gecenin sabahında Resulullah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e geldi. Müslümanlar Medine'ye dönmüş, silâhlarını çıkarmışlardı. Cebrâîl (aleyhisselâm), âtının sirtodaydı. Atının yüzünde ve eyerinde tozlar vardı. Nebi (aleyhisselâm):

- “Ey Cebrâîl bu (hâl) nedir?” diye sordu. Cebrâîl:

- “Kureyşi takip ettiğimizden (böyle oldu).” dedi, sonra da:

- “Ey Allah'ın Resûlü! Şüphesiz ki Allah, sana Kureyza üzerine yürümeni emrediyor. Ben onlara gidiyorum. Hakikaten Allah, onları düz bir taş üzerindeki küçük bir yumurta gibi zayıf kıldı. Onlar, sizin için ganimettir. İnsanlara haber ver. İşiten ve itâat edenler, ikindi namazım ancak Kureyza oğulları topraklarında kılsın.” dedi.

Onları yirmi beş gün muhasara ettiler. Resulullah (sallallahü aleyhi ve sellem):

- “Benim hükmetmem şartıyla iniyormusunuz?” dedi. Bunu kabul etmediler.

- “Sad b. Muaz'ın hükmetmesi üzere (iniyor musunuz)?” dedi. Onu kabul ettiler. Sad (radıyallahü anh):

- “Onlar hakkında savaşçılarının öldürülmesi, kadın ve çocuklarının da esir edilmesi üzerine hükmettim.” dedi. Nebi (sallallahü aleyhi ve sellem) tekbir getirdi ve:

- “Gerçekten sen, Allah'ın yedi kat gökler üstündeki hükmüyle hükmettin.” dedi. Sonra onlardan inmelerini istedi. Şehrin çarşısına hendek kazıldı. Onları oraya getirtti ve boyunlarını vurdurdu. Sekizyüz ila dokuzyüz kişiydiler. Denildi ki:

“Onlar altıyüz savaşçı, yediyüz esirdi “

(.......) Şam kırâat imâmları ve Ali'ye göre (.......) ın ötresiyledir. (.......) kelimesi,(.......) fiiliyle mensûb kılınmıştır. Onlar, erkeklerdi.

“Bir kısmını da esir alıyordunuz.” onlar da kâdirılar ve çocuklardı.

26 ﴿