3İnkârcılar: “(kıyamet) saati bize gelmeyecek” dediler. De ki: “Hayır! Gaybı bilen Rabbim hakkı için o, mutlaka size gelecektir. Göklerde ve yer de zerre miktarı hiçbir şey, O'ndan gizli kalmaz. Bundan daha küçük ve daha büyüğü de şüphesiz, apaçık bir kitapta (yazılıdır). “İnkârcılar... “la kast olunan dirilişi inkâr edenlerdir.'“Kıyamet saati bize gelmeyecek'dediler. “Bu, dirilişi yok saymak ve kıyametin kopacağını inkâr etmek demektir. Onların yok saymasından sonra,'iş ancak onun vuku bulmasıdır', manasına “hayır” kelimesiyle, onun vuku bulacağını ifade etti. Sonra bu ifadeyi te'kidin son noktası olan Allah (celle celâlühü) üzerine yeminle te'kid etti. Daha sonra da bu yeminli te'kidi “gaybı bilen” sözüyle vasfederek kuvvetlendirdi. Çünkü kendisiyle yemin edilenin hâlinin büyüklüğü üzerine, yemin edilen şeyin hâlinin kuvvetini ve kesinlik ve doğruluğunun şiddetini bildirir. O, vakıa üzerine delil getirme mesabesindedir. Kendisiyle şehadette bulunulanın derecesinin yüksek oluşu, şehadetin daha kuvvetli ve daha te'kiîli olduğunu ve şehadette bulunuları şeyin de daha kesin ve daha sağlam olduğunu gösterir. Kıyametin kopuşu, Allah'ın gizli kıldığı gaybi işlerden olunca gaybm bilinmesiyle ilgili sıfatın zikredilmesi de en layıkı ve en şüphesiz olacaktır. Medine ve Şam kırâat imâmlarına göre (.......) şeklindedir. Ali'ye göre (.......) deki (.......) nin esresiyîe (.......) şeklindedir. Bir şey uzaklaştığında ve kalbolunduğunda (.......) kullanılır. “Zerre miktarı” yani, en küçük bir karınca miktarı demektir. “Bundan daha küçük ve daha büyüğü;” yani zerre miktarından daha küçüğü ve büyüğü, demektir. “Apaçık kitap “ise levhi mahfuzdur. (.......) merfûdur. (.......) üzerine atıftır. (.......) lâkin manasınadır. Ya da (.......) mübteda olarak merfûdur. Haberi ise (.......) dir. |
﴾ 3 ﴿