7Arş'ı yüklenenler ve bir de onun çevresinde bulunan (melekler) Rablerini hamdile teşbih ederler. O'na îman ederler. Mü'minlerin de bağışlanmasını isterler. “Ey Rabbimiz! Senin rahmet ve ilmin herşeyi kuşatmıştır. O hâlde tevbe eden ve senin yoluna gidenleri bağışla. Onları cehennem azâbından koru (derler).” Rivâyet edildiğine göre arş'ı taşıyan meleklerin ayakları en aşağı arzda, başları da arş'ı delip geçmiştir. Böyle oldukları hâlde onlar huşu sâhibidirler, gözlerini kaldırıp bakmazlar. Nitekim hadis-i şerifte şöyle buyu rul muş tur: “Allah'u Teala bütün meleklere, diğer meleklere karşı üstün olmaları sebebiyle arşı taşıyan meleklere sabah akşam selâm vermelerini emretmistir.” Denildi ki: “Arşın etrafında tehlil ve tekbir getirerek tavaf eden yetmiş bin sâf melek vardır. Onların gerisinde ellerini omuzlarına koymuş, ayakta tehlil ve tekbir getiren yetmiş bin sâf melek vardır. Onların gerisinde de sağ ellerini sol elleri üzerine koymuş, her biri birbirinden farklı, teşbihlerle teşbih eden yüz bin saf (daha) vardır.” (.......), mübtedanın haberidir. O da (.......) dır. “Rablerini hamd ile...” yani O'nun hamdiyle birlikte, demektir. Çünkü (.......) onların teşbihlerinin hamd ile olduğuna delalet etmektedir. “Ona îman edenler...” Arşı taşıyan ve arşın etrafında hamdiyle teşbih eden meleklerin îman ettiğini bildiğimiz hâlde bunun (zikredilmesinin) faydası, imanın şerefini ve üstünlüğünü ortaya koymak ve O'na tesbih etmektir. Bu sebeple peygamberleri Kur'ân'ın birçok yerinde dürüstlükle vasfetmiştir. (.......) onlar'vardır. Bu söz hâldir. “Senin rahmet ve ilmin herşeyi kuşatmıştır.” Mana da herşeyi kuşatan rahmet ve ilimdir. Zira aslı, senin rahmetin ve ilmin herşeyi kuşatmıştır, şeklindedir. Lakin fiil, rahmetin ve ilmin sâhibine isnad edilmek suretiyle ve O'nun, rahmet ve ilimle nitelendirilmesi hususunda mübalağa olsun diye temyiz olmak üzere mensûb kılınmaları suretiyle söz aslından kaydınldı. “O hâlde tevbe edenleri bağışla.” Yani rahmet ve ilmin zikrine uygun olması için onlardan tevbe edeceğini bildiğin kişileri bağışla. “Senin yoluna girenleri...” yani davet ettiğin hidâyet yoluna girenleri demektir. |
﴾ 7 ﴿