4Rasûlüm sana odaların arkasından bağıranların çokları aklı ermez kimselerdir. Bu âyet Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e öğle vakti uyurken gelen Temîm oğulları heyeti hakkında nâzil olmuştur. Aralarında Akra'bin Habis ve Uyeyne b. Hısn da vardır. Odalarının arkasından (evin dışından) peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e bağırdılar: - “Ey Resûlüm Muhammed! Bize çık zira bizim övgümüz zinettir. Kötülememiz de çirkinliktir.” dediler. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) uyandı ve dışarı çıktı. (.......) kişinin önden veya arkadan bedeniyle senden örtüp gizlediği yöndür. (.......) sonun başlarıgıcı içindir. Yani nida bu mekândan çıkmış demektir. Hücre (oda) etrafı duvarla çevrilmiş sarılmış toprak parçasıdır. (.......) veznindedir. (.......) gibi. (.......) manasınadır. Çoğulu iki ötre ile (.......) dur. (.......) in üstünüyle (.......) şekli Yezid'in kırâatidir. Kastolunan Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in eşlerinin odalarıdır. Onlardan herbirine âit bir oda vardı. Onların odaların dışından çağırmaları herhâlde Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i talep ile odalara dağılmaları şeklindeydi. Ya da peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bulunduğu odanın dışından onu çağırıyorlardı. Ancak kelime Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i yüceltmek için (odalar şeklinde) çoğul olarak ifade edildi. Fiil onların tamamına isnad edilse de onların bir kısminin bu işi yapmış olması mümkündür. Diğerleri buna râzı oldukları için de sanki bu işi topluca yapmış gibi oldular. “... onların çoğu aklı ermez kimselerdir.” Bununla onlar, içinde istisnası kastedilen kişilerin olması muhtemeldir. Kastolunanın genel bir olumsuzluk olması da muhtemeldir. Zira azlık olumsuzluk yerine geçmektedir. Âyetin varit olduğu farz üzerinde gelmesinde Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bulunduğu yerin yüceltilmesine dair gizli kalmayan hususlar vardır. Onu yüksek sesle çağıranların akılsızlık ve cehaletle nitelendirilmesi onlardandır. “... odalar...” lafzının onun eşleriyle başbaşa kaldığı ve onlarla sohbet ettiği yer için kinaye olarak kullanılması onlardandır. “... odalar...” lafzının (.......) ile ma'rife kılınması onlardandır. Sûrenin başından bu âyetin sonuna kadar biri düşünse elbette bunları aynı şekilde bulacaktır. Bir düşün, Allah'a ve Rasûlü'ne dayanan işlerin -diğer bütün işlere karşı- kayıtsız şartsız öncelikli işler olması gerektiğiyle nasıl başladı. Sonra öne geçmenin bir türü olan sesin yüksetlilmesi ve aşikâr kılınması hususundaki yasağı getirdi. Sanki birincisi ikincisi için bir hazırlık oldu. Sonra Allah katındaki mevkiinin büyüklüğüne delalet etsin diye seslerini kısanları övdü. Daha sonra da, cesaret ettikleri şeyin çirkinliğine dikkat çekmek için, makamca en düşük insanların çağırıldığı gibi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in halvet anında, duvarlar arkasından çağırılmasına dair en büyük musibeti ve onun dört dörtlük çirkinliğini ifade etti. Çünkü Allah'tı Teâlâ'nm yanında seslerin yükseltilmesini yasaklamak suretiyle kadrini yücelttiği kişiye karşı bunların yaptıkları çirkinlik de son hadde varmış kötülüklerdendir. |
﴾ 4 ﴿