HADÎD SÛRESİ

1

Göklerde ve yerde bulunan her şey Allah'ı tesbih etmektedir. O Azîz ve Hakîm'dir.

Bazı surelerin başmda “tesbih etti” şeklinde geçmiş zaman lafzıyla bazı surelerin başında geniş zaman lafzıyla gelmiştir. İsrâ' Sûresi'nde mastar lafzıyla, A'la Suresİ'nde de emir lafzıyla gelmiştir. Bu kelimeyi bütün yönleri ile idrak etmek için böyle gelmiştir. Onlar da dörttür; mastar, mazi, muzari ve emir. Bu fiil bazen (.......) ile müteaddi kılınır bazen de kendi başına müteaddi kılınır. Nitekim:

“Ve onu teşbih ederseniz.” Feth, 9. âyetinde de böyledir. Aslı kendi başına müteaddi olmasıdır. Çünkü “O'nu (celle celâlühü) kötülüklerden tenzih ve takdis ederim.” şeklindedir.

Gittiğinde ve uzaklaştığında kullanılan (.......) fiilindendir. (.......) ise ya (.......) daki gibi (.......) gibidir. Ya da (.......) ile sadece Allah (celle celâlühü) için, Allah (celle celâlühü) rızası için tesbih ettiği kast olunmaktadır.

“Göklerde ve yerde bulunan her şey...” teşbihi kasteden ve kendisinden teşbih sabit olan her şey “Azîz'dir.” O'nu (celle celâlühü) inatla tesbih etmeyen mükelleften intikam alarıdır.

“Hakîm” Allah Teâlâ'nın emrine uyarak O'nu (celle celâlühü) teşbih edeni mükafatlarıdırma hususunda hikmet sâhibidir.

1 ﴿