16

O hâlde gücünüzün yettiği kadar Allah'tan korkun. Dinleyin, itâat edin, kendi iyiliğinize olarak harcayın, kim nefsinin cimriliğinden korunursa işte onlar kurtuluşa erenlerdir.

“Gücünüzün yettiği kadar Allah'tan korkun.” Takatinizin ve gücünüzün yettiği kadar.

Denildi ki:

“Bu: “Ey mü’minler! Allah'tan ona yaraşır biçimde korkun.” Ali îmran, 102.

âyetinin tefsiridir.” Size verilen öğütleri dinleyin, size emredilen ve yasaklarıan hususlarda itâat edin ve infak edilmesi gerekli yerlere kendi nefsiniz için hayır yapın. Kisâî şöyle demiştir:

“Manası, infak edin ki infak nefsiniz için hayır(lı) olsun, şeklindedir.” En doğru olanı ise, bunun takdiri:

“Nefsiniz için hayır olanı verin ve onun için hayır olanı yapın” , şeklindedir. Bu, bu emirlere uymaya teşvik için bir te'kit ve bir açıklamadır. Çünkü bu işler, nefsiniz için mallarınızdan ve çocuklarınızdan, kapıldığınız arzulardan ve şehvetlerden ve dünya süslerinden daha hayırlıdır. Kim nefsinin cimriliğinden zekâtı ve fıtır sadakasını vermek suretiyle korunursa işte onlar kurtuluşa erenlerdir.

16 ﴿