9Onlar şöyle cevap verirler: “Evet. Şüphesiz bize, (bu azap ;amber gelmişti. Fakat biz (onu) yalan saymış ah'ın bir şey gönderdiği yok, siz olsa olsa büyük bir sapıklık “Evet. Şüphesiz bize korkutucu bir peygamber gelmişti “derler Bu, onların, Allah'ın adaletinin itirafıdır ve bu, Allah'ın peygamberler göndermek ve peygamberlerin de (şu an) içine düştükleri şeyden onları korkutmasıyla bahanelerinin kaldırıldığını ikrardır. Biz onları yalanladık ve dedik ki: “Allah, vaad, tehdit ve sair söylediklerinize dair hiçbir şey indir medi, siz ancak büyük bir sapıklık içindesiniz-” Yani; kâfirler uyancılara-” Siz ancak büyük bir yanlışlık içindesiniz” dediler. (.......) uyarı, uyarma'manasınadır. Daha sonra onların uyancıîan aşırı uyarı yaptıklarından dolayı sanki bizzat kendileri uyan oldular. Bunun (“siz ancak büyük bir sapıklık içindesiniz” sözü nün) cehennem bekCinlerinin kâfirlere söylediği bir söz olması ve “Sa pıklık” kelimesiyle de helâki kastetmeleri mümkündür. Ya da sapıkliğin cezâsını, ismiyle (sapıklıkla) adlarıdırdılar Kötülüğün ve zulmün cezâsının seyyie / kötülük ve i'tida / zulüm olarak adlarıdırılması gibi. Buna beyan ilminde müşakele denir. Ya da bu onların cehennem bekCinlerine naklettiği, peygamberlerin onlara söylediği bir sözdür. Yani; onlar bize bunu dediler de biz onu kabul etmedik, demektir |
﴾ 9 ﴿