HÜMEZE SÛRESİ1Arkadan çekiştirmeyi, yüze karşı (el, kaş ve göz işaretleriyle) eğlenmeyi ve ayıplamayı adet edinen her kişinin vay haline! (.......) kelimesi müptedadır. Haberi (.......) dir. Hümeze; insanları arkasından ayıplayan kişi demektir. Lümeze ise; insanları yüzüne karşı ayıplayan kişidir. (.......) ün binası, bunun, onun adeti olduğuna delalet etmektedir. Denildi ki: “Bu sûre Ahnes b. Şurayk hakkında nâzil olmuştur. Onun âdeti, gıybet etmek, sövüp saymak ve insanlara kusur isnad etmekti.” Bu surenin, Umeyye b. Halef hakkında nâzil olduğu da Velid b. Muğire hakkında nâzil olduğu da söylendi. Bu çirkin işe yeltenen herkesi kapsaması için sebebin özel tehdidin ise genel olması mümkündür. 2Ki o, malı yığıp onu tekrar tekrar sayandır. (.......) kelimesinden bedeldir. Ya da zem üzere mensûb kılınmıştır. Şam kırâati, Hamza ve Ali'ye göre (.......) kelimesinin mübalağası olarak (.......) şeklindedir ki bu (.......) sözüne de uygundur. “Onu tekrar tekrar sayandır” Yani; onu zamanın musibetlerine karşı hazırlayıp yığandır. 3Malının, kendisini ebedî yaşatacağını sanır (o). Malının, kendisini dünyada ebedî olarak bırakacağını, ölmeyeceğini sanır. Ya da o, Sâlih amel ile kinayedir. Sanki o (Sâlih amel) sâhibini cennette ebedî kılacak olandır. Mala gelince o, hiçbir şeyi orada ebedî kılmaz. 4Hayır, andolsun ki o, “Hutame” ye atılacaktır. “Hayır” sözü, onu, bu zannından mendir. “Atılacak” yani o toplayan kişi atılacak, “Hutameye” özelliği içine atıları her şeyi kırıp döken, yalayıp yutan ateşe. 5O Hutamenin ne olduğunu sana bildiren nedir? (Bu ifade) hayret düşürme ve (onun dehşetini) büyültmedir. 6(O) Allah'ın tutuşturulmuş bir ateşidir. (.......) hazfedilmiş bir müptedanın haberidir. Yani; “O, Allah'ın ateşidir” , demektir. (.......) onun sıfatıdır. 7(Ki tırmanıp) yüreklerin ta üstüne çıkacak (kaplayacak)tır o. Şunu kastediyor: O onların içine girer. Ta ki onların göğüslerine ulaşır ve gönüllerine işler. (.......) kelimesinin çoğuludur, kalplerin içi, merkezi demektir. İnsan bedeninde fuâddan daha nazik ve kendisine dokunan en küçük eziyette bile elem duyan başka hiçbir şey yoktur. Hâl böyleyken ya cehennem ateşi ona işlediğinde ve onu kapladığında durum nasıl olur? Denildi ki: “(.......) gönüllerin merkezi'kelimesi özellikle zikredildi. Çünkü onlar inkâr ve bozuk inanç yerleridir. Ateşin onlara işlemesinin manası ise; onun onları sarması, kaplamasıdır.” 8Bu (ateşin kapıları da) onların üzerine kapatılmıştır. “Bu... -yani ateş ya da Hutame- onların üzerine kapatılmıştır.” Üst üste örtülecektir. Kufe kırâat imâmları ve Hafs'a göre (.......) şeklinde iki ötrelidir. Diğerlerine göre ise (.......) şeklindedir. Bu İkisi, (.......) ve (.......) (hayvan derisi, post) ve (.......) ve (.......) (eşek) kelimelerinde olduğu gibi (.......) kelimesinin çoğulu iki ayrı kelimedir. 9(kendileri) Uzatılmış sütunlar içinde (bağlı) olarak. “Uzatılmış” yani; kapılar onlarla üzerine kapatılmıştır ve sağlamliği güçlendirilmek üzere kapılar üzerine direkler uzatılır. Nitekim Hadisi şerifte şöyle buyurulmuştur: “Mü'min akıllıdır, zekidir, teenni sâhibidir, dikkatli düşünen, dikkatli davranandır, acele etmez, bilgilidir ve vera sâhibidir. Münâfık ise, gıybet eder, çekiştirir, yüze karşı kırıcıdır, çok yiyen, merhamet etmeyendir, gece odun toplayan kişi gibidir. (İyi kötü ne varsa görmeden toplar, farkında olmadan yıları gibi zararlı şeyleri de toplar) nereden kazanıp nereye harcadığına dikkat etmez.” Allahu a'lem. |
﴾ 0 ﴿