KEVSER SÛRESİ

1

(Habibim!) Biz sana Kevser'i verdik.

(.......) (çokluk) kelimesindendir. (.......) veznindedir. O da; pek çok şey, demektir. Denildi ki:

“O, cennette bir nehirdir. (Suyu) baldan daha tatlı, sütten daha beyaz, kardan daha soğuk ve kaynaktan daha yumuşaktır. İki kenarı zeberced(den)dir. Bardakları gümüştendir.”

İbni Abbâs (radıyallahü anh), onun,'çok hayır'olduğunu söylemiş, bunun üzerine ona:

- “İnsanlar onun cennete bir nehir olduğunu söylüyorlar?” denilmiş de O (radıyallahü anh):

- “O da çok hayırdandır.” diye cevap vermiştir.

2

o hâlde Rabbin için namaz kıl, kurban kes.

İhsamyla seni Azîz kıları, seni şereflendiren ve seni Allah'tan (celle celâlühü) başkasına kulluk eden kavminden uzaklaştırmak için halkın ihsanından koruyan Rabbine kulluk et. Kurban kestiğinde de putperestlerin, putlara kurban kesmesine muhaUf olarak O'nun nzası için ve O'nun ismiyle kurban kes.

3

Sana buğzedeîi (yok mu? İşte asıl) zürriyetsiz olan şüphesiz odur.

“Sana buğzeden...” yani; kendilerine muhalefet etmen sebebiyle kavminden sana buğzeden. “., zürriyetsiz olan şüphesiz odur.” Her türlü hayırdan kesilmiş olan odur, Sen değilsin. Çünkü kıyamete kadar doğan her bir mü'min, Sen'in evladın ve Sen'in neslindir. Sen'in zikrin kıyamete kadar bütün âlimler ve zikredenler diliyle mimberler üzerinde yüceltilmiştir. Onlar, Allah'ın (celle celâlühü) zikriyle başlarlar senin zikrinle sena ederler. Senin için âhirette vasfa sığmaz şeyler vardır. Dolayısıyla senin gibi biri için “ebter (zürriyetsiz)” denmez. Asıl ebter olan, sana buğzeden ve dünya ve âhirette unutularıdır. Denildi ki:

“Bu sûre ona (Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e) ebter diyen As b. Vail hakkında nâzil olmuştur.”

Ebter; soyu olmayandır.

(.......) nin haberidir. (.......) ise isim ve haberin arasım ayıran fasıldır.