NASR SÛRESİ

1

Allah'ın yardımı ve fetih geldiğinde,

(.......) gelecek için olduğu hâlde (.......) ile mensûbtur. Vuku bulmadan önce bunun bildirilmesi peygamberlik alâmetlerindendir. Rivâyete göre bu veda haccında Mina'da teşrik günlerinde nâzil olmuştur.

Nasr; yardım ve düşmana karşı galip kılmak demektir.

Fetih; ülkelerin fethidir. Mana; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Araplara ya da Kureyş'e karşı zaferi ve Mekke'nin Fethi'dir.

Ya da Allah'ın (celle celâlühü) mü'minlere yardımı ve şirk (sahiplerinin) beldelerini onların fethidir.

2

Ve sen, insanların dalga dalga Allah'ın dinine girdiklerini gördüğün zaman,

(.......) gördüğünde ya da (gözle) görüp tanıdığında manası üzere...

(.......) den hâldir. Ya da (kalple) bildiğinde manası üzere...

(.......) ikinci mefuldur. (.......) nin failinden hâldir. (.......) nın cevabı “tesbih et” Ğir.

Yani:

“San'a düşmanlık yapanlara karşı sana Allah'ın yardımı, ülkelerin fethi geldiği ve yemen halkının İslam dinine -tek tek veya iki iki girerlerken daha sonra- kalabalık guruplar hâlinde girdiklerini gördüğünde Rabbi'ni hamd ile tesbih et.”

3

Rabbinin derhal hamd ile tesbih et. O'nun bağışlamasını iste şüphesiz ki O, tevbeleri çok çok kabul edendir.

O'na hamd ederek “sübhanallah” de. Ya da onun için namaz kıl. Nefsi kırmak için O'na istiğfar et ya da istiğfara devam et.

“O, tevbeleri çok çok kabul edendir.” O, tevbeleri kabul edendir. Şimdi de kabul edendir.

Tevvab; tevbeleri çok çok kabul eden, demektir. Kullar hakkında kullanıldığında ise çok çok tevbe eden, demektir. Rivâyet edildiğine göre Ömer (radıyallahü anh) bu âyeti işittiğinde ağlamış ve:

“Kemal, zevalin delilidir.” demiştir. Hakikaten Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bundan sonra ancak iki sene daha yaşamıştır. Allahu a'lem.