58

O vakit onlara söyle demiştik: Bu, onlara verilen sekizinci nimettir. Çünkü Allah, Tîh çölünden kendilerini kurtarmış ve onların bir beldeye girmelerine izin vermişti. Ey İsrail oğulları! Atalarınızı Tîh denilen çölden kurtardığımız sırada kendilerine söylediğimiz şu sözü hatırlayın:

'Şu şehre girin. Beyt-i Makdis denen Kudüs'e girin.

Oradan dilediğiniz yerde bol bol yeyin. Orada geniş imkânlara sahip olarak refah içinde bol bol yiyin. Âyetten anlaşıldığına göre, buraya yerleşmek üzere girmeleri emredilmişti. Artık daraltma ve yasaklama olmaksızın orada istediğiniz şekilde yaşayınız. Bu ise, orada bulunan şeylere ganimet yoluyla sahip olmaları demekti. Âyette özellikle ”yiyiniz" ifadesinin geçmesi, yemeden yaşamanın olamayacağı ve asıl amacın bu olduğundandır.

Secde ederek kapıdan girin Şehrin kapılarından birinden giriniz. Çünkü şehrin yedi giriş kapısı vardı.

Âyetteki secde ya sözlük anlamında kullanılmıştır. Buna göre mana; ” alçak gönüllülüğünüzün bir eseri olarak başlarınızı eğerek giriniz," olur.

Ya da dindeki manasında kullanılmıştır. Buna göre mana; ”sizi Tîh çölünden kurtardığından dolayı Allah'a şükretmek için secde ederek girin," olur.

Ve 'affet' deyin ki, Yani Allah'tan isteğimiz, günahlarımızın af fidir veya bizim günahlarınızı bizden sil deyin ki,

biz de sizin hatalarınızı bağışlayalım. Günahlarınızı örtelim, yaptığınız secde ve duâ yüzünden sizi bundan böyle cezalandırmayalım. Bunlar buzağıya tapan sonra tevbe eden kimselerdi.

Biz güzel davrananlara daha fazlasını veririz.' Kendi fazlımızdan bir sevap ve ödül veririz. Bunlar buzağıya tapmayanlardır. Âyette ”güzel davrananlar" (Muhsinîn) kelimesi, hem kendisine ve hem de başkasına güzel ve iyi davranan kimseler demektir. Bir başka yoruma göre ”Muhsin", doğal olarak güzel ve şeriat açısından da övgüye değer olan şeyleri yapan kimsedir. Allah, İsrail oğullarından iki şey istiyor: Bunlardan birincisi, gayet kolay yapılabilecek bir iş, yani secde; ikincisi de küçük bir söz, yani yukarıda da işaret olunduğu gibi, ”bizi affet" ifadesiydi. Daha sonra Allah, bunlara ait günahlarını da bağışlayacağı sözünü veriyor ve iyiliklerine fazlasıyla karşılık vereceğini bildiriyor.

58 ﴿