75

Size inanacaklarını umuyor musunuz? Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), insanları hakka davet etme konusunda çok istekliydi. Onların, getirdiği şeylere iman etmelerini istiyordu. Hatta onların katı yüreklilikleri ve inatçılıkları yüzünden zaman zaman Rasûlullah'ın göğsü sıkışıyordu. İşte bunun üzerine yüce Allah, İsrail oğullarının inat konusunda hepsini geçtiklerini Hazret-i peygambere haber verdi. Yahudiler birçok açık mucizelere rağmen, hep inatçılıkla karşı çıkmışlardı. Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in zamanındaki kitap ehlinin sergiledikleri tavır karşısında, Allah kendisini teselli için gerekeni bildiriyordu. Çünkü kitap ehlinden iman edenler ve daveti kabul edenler oldukça azdı.

Bu âyetteki hitap Hazret-i peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile ashabınadır. Ayette yer alan ve soru anlamım ifade eden ”Hemze" Yehudilerin inkarcılıklarını ve imana yaklaşmalarının uzak bir ihtimal olduğunu göstermektedir. Bu, tıpkı: ”Sen babanı mı döveceksin?" sorusıındaki inceliğe benzer. Burada anlatılmak istenen, insanın babasını dövmesinin imkânsızlığıdır. İşte Yehudilerin de iman etmeleri böylesine uzak bir ihtimaldir. Demek isteniyor ki, sizler yahııdilere ilişkin tüm haberleri duydunuz. Yaptıkları kötülükleri de ayrıntılarıyla bilmektesiniz. Tüm bu bildikleriniz karşısında siz halâ Yehudilerin tümünün veya bilginlerinin size inanacaklarını mı bekliyorsunuz? Oysa onlar kötü ahlâkta birbirlerinin benzeridirler. Ataları ne yapmışsa onlar da aynısını yaparlar. Öyle ise onların sizi yalanlamalarına üzülmeyin.

Oysa onlardan bir bölümü, Daha önce yaşamış olan atalarından bir kısmı,

Allah'ın Tevrat'ta okudukları

sözünü işitiyor, ona akıl erdirdikten, gerçeği anlayıp bu konuda hiçbir kuşkuları kalmadıktan

sonra, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in nitelikleri ve recin âyeti gibi Tevrat'ta bulunan hükümleri değiştiriyorlardı. Atalarının izinden giden bu kimseler nasıl iman etmiş olurlar? Çünkü bunlar inatçı bir toplumdurlar. Bu bakımdan, onlardan iman etmeleri beklenmez.

Bile bile onu değiştiriyorlardı. Tevrat'ın doğru ve kendilerinin de yalancı olduğunu bile bile onu bozuyorlardı. Âyetteki ”Allah'ın sözünü işitiyorlar"dan maksat, Hazret-i Mûsa'nın okuduğu Tevrat'ı işitiyorlar, demektir.

75 ﴿