109Kitap ehlinden birçoğu yani yahudi bilginleri ve Yehudilerin büyük bir bölümü Hak kendileri için apaçık belli olduktan sonra... Tevrat'ta nitelikleri anlatılan, mucizelerle desteklenerek dininin hak ve kendisinin Allah'ın elçisi olduğu açıkça ortaya konan Hazret-i Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)'e karşı içlerindeki çekememezlikten kalblerinde yer etmiş olan aşırı kıskançlıktan dolayı imanınızdan sonra ey müminler sizi tevhid dininden döndürerek tekrar küfre çevirmek isterler. Allah, emrini, onlarla savaşmak, ve cizye almak konusundaki hükmünü getirinceye kadar onları affedin ve hoşgörülü olun. Ayette geçen ”afv" kelimesinin anlamı, suçlunun cezasını bağışlamak, ”safh" ise onu dil ile yermeyi terketmektir. Buradan, onların yaptıklarına razı olma anlamı çıkmamalıdır. Çünkü onların yaptıklarına rızâ göstermek küfürdür ve Allah küfrü emretmez. Ancak burada asıl söylenmek istenen şey. Allah'ın bu konudaki hükmü gelinceye kadar onlarla savaştan uzak durmak ve kötü sözlerine karşı aynı yolla karşılık vermemektir. Rivayete göre bu âyet, sahabenin -Allah onlardan razı olsun- Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den, küfrü seçen ve Müslümanları da küfre çağıran Yehudilerle savaşma izni istemeleri üzerine nazil olmuştur. Şüphesiz ki Allah, her şeye kadirdir. Yani Allah, onlardan intikam almaya güç yetirir ve zamanı geldiğinde intikamını da alır. |
﴾ 109 ﴿