116Ve: 'Allah çocuk edindi' dediler. Bu âyet, Yehudilerin Uzeyir Aleyhisselâm'ın, Hıristiyanların da, İsa Aleyhisselâm'ın Allah'ın oğlu olduğunu söylemeleri, arapların ise meleklerin Allah'ın kızları olduğuna inanmaları konusunda nazil olmuştur. Dolayısıyla ”dediler" ifadesi, bu üç grubun hepsini de içermektedir. Bunlar, Allah Yaralıklarından bazısını çocuk edindi ve onun gerçekten kendi çocuğu olduğunu iddia etti, dediler. Halbuki Allah'ın gerçekten çocuk doğurması düşünülemeyeceği gibi çocuk edinmesi de düşünülemez. Yüce Allah, hakkında söylenen bu şeylerden kendisini tenzih ederek O, bundan münezzehtir buyurmuştur. Yani Allah, çocuğa ihtiyaç duyuran sebeplerden uzaktır. Bu sebep, hayattayken kendisine yardım edecek ve öldükten sonra da yerine geçecek birine ihtiyaç duynıasıdır. Allah'ın çocuk edindiğini söylemek, O'nun insanlara benzediğini (teşbih) söylemek anlamına gelir. Kuşkusuz çocuk, ancak babasının cinsinden olur. O halde hiçbir şeyin kendisine benzemediği yüce Allah'ın çocuk edinmesi nasıl olur? Daha sonra yüce Allah, her şeyin sahibi olduğu konusunda bir uyarıda bulunarak şöyle buyuruyor: Aksine göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ındır. Bu, onların söylediklerini red ve görüşlerinin bozukluğu konusunda güçlü bir delildir. Buna göre anlam şöyledir: Kuşkusuz Allah, göklerde ve yerdeki bütün şeylerin yaratıcısıdır. Bunun içine melekler girdiği gibi, Hazret-i Uzeyr ve İsa Aleyhisselâm da öncelikle girer. Bu gerçekten çıkan sonuca göre Allah'ın, göklerde ve yerde bulunan herhangi bir şeyden bir çocuğunun olması mümkün değildir. Öyleyse onlar Allah'a çocuk isnat etsinler veya etmesinler, hiçbir önemi yoktur. Göklerde ve yerde bulunan ne varsa hepsi O'na, herşeyden münezzeh olan yüce Allah'a boyun eğmektedir. Onlardan hiçbir şey O'nun dilemesine (meşiet) ve oluşturmasına (tekvin) karşı koyamaz. Dolaya siy la bütün bu niteliklere sahip olan Allah'ın bir çocuğunun olduğu söylenemez. Çünkü babasıyla aym cinsten olması, çocuk için vazgeçilmez bir şeydir. |
﴾ 116 ﴿