117

O, gökleri ve yeri herhangi bir örnek olmadan yani daha önce benzeri olan bir örneğe göre değil, yepyeni bir şekilde

yaratandır. ”ibda", bir şeyin maddesîz ve bir zamanla kayıtlı olmaksızın icadıdır. İşte Allah'ın bu sözleri de, onların basit ve alçakça sözlerinin geçersiz kılınması için bir başka delildir: Şüphesiz baba, çocuğun bağlı olduğu unsurdur. O, kendi maddesinden ayrıldığı için, ondan etkilenmiştir. Allahü teâlâ ise, genel olarak tüm varlıkların hiçbir örneğe dayanmadan yaratıcısı olarak bu tür bir etkilenmeden münezzehtir. Dolayısıyla O bir baba olamaz.

Herhangi bir şeye dayanmadan gökleri ve yeri yoktan yaratmaya güç yetiren biri, babasız olarak Hazret-i İsa'yı yaratmaya nasıl güç yetiremez?

Bir şeyin olmasını dilediğinde... Burada ”olmasını dilemek" diye çevirdiğimiz ”kazâ" kelimesi, birşeyi sağlam yapmak anlamındadır. Bunun bir şeyin varolmasına taalluk eden ilâhi irade hakkında kullanılması, iradenin o şeyin olmasını kesin olarak gerektirmesindendir.

Ona sadece 'ol' der. O da oluverir. Yani herhangi bir duraklama veya aldırmazlık söz konusu olmadan hızlı bir şekilde varlık kazanır. Yani ”ortaya çık" emriyle, hemen ortaya çıkar.

Ehli-i Sünnete göre bu, eşyanın varlığının, ”ol" emrine bağlı olarak meydana geldiğini göstermez. Aksine onun varlığı Allah'ın yaratmasına, icadına ve tekvinine bağlıdır. Bu ise ezelî bir sıfattır. Bu söz, yaratılan şeyin Allah'ın icadı ve kudretinin kemaliyle hemen meydana geldiğini göstermektedir.

Şurası da bilinmelidir ki, Allah'a çocuk nisbet etme sapıklığının sebebi, eski şeriat sahiplerinin, yüce Allah'a ”baba" adını vermelerindendir. Hatta bunlar: ”Baba, küçük Rabb ve Allah da büyük babadır" derlerdi. Onlar bununla, insan varlığının ilk sebebinin Allah olduğunu belirtmek istiyorlardı. Baba ise, onun varlığındaki son sebeptir. Daha sonra bunlar içindeki cahil kimseler, bundan amacın doğal anlamdaki doğum olduğunu sandılar ve taklid yoluyla buna inanmaya başladılar ve böylece de küfre düştüler. Oysa yüce Allah, her türlü sınırlamalardan ve yönlerden (51) münezzeh, eşler, oğullar ve kızlar edinmekten yücedir. Yerde ve göklerde, O'nun benzeri hiçbir şey yoktur. Kudsî bir hadiste şöyle buyurulrnuştur: ”Âdemoğlu beni yalanladı, yani hana yalan nisbet etti. Oysa bunun yapılmaması gerekirdi, yani Allah'ı yalanlamak ona yakışmazdı. Bunu yapmakla hata etti. Bana dil uzattı. Bunu da yapmamalıydı. Şu anda olduğu gibi onu tekrar diriltmeyeceğimi iddia etmesi beni yalanlaması, bana çocuk isnat etmesi ise, dil uzatmasıdır. Eş veya çocuk edinmekten kendimi tenzih ederim."

117 ﴿