134Onlar, yani Hazret-i İbrahim, Hazret-i Yakub ve ikisinin Tevhid dinine bağlı olan çocukları bir ümmetti gelip geçti. Ölümle diğerlerinden ayrılıp gittiler. ”Ümmet" kelimesinin anlamı aslında kasdedilen, kendisine yönelinen şey demektir. Cemaate ümmet denilmesinin sebebi insan gruplarının kendisine uyduğu, yöneldiği içindir. Onların kazandıkları kendilerine, herkes için kendi kazandığı vardır, başkasının kazandığı değil. Sizin kazandıklarınız da başkası için değil sizedir. Siz, onların yaptıklarından sorumlu değilsiniz. Yüce Allah'ın, bir başka âyette: ”Siz, bizim işlediğimiz suçlardan sorumlu olmayacaksınız" (Sebe: 25) şeklinde ifade ettiği üzere, onlar geçmiş ümmetlerin işledikleri kötülükler yüzünden hesaba çekilmeyeceklerdir. Aynı şekilde onların iyi amelleri yüzünden size bir mükâfat verilmeyecektir. Kısacası, herkesin karşılığı kendi ameline göre verilecektir. Bu, Yehudilerin, Yakub (aleyhisselâm)ın yahudi olarak öldüğünü ve ölmek üzere iken oğullarına da bunu tavsiye ettiğini söylemeleri üzerine, yüce Allah onların bu iddialarını reddederek: ”Yoksa siz yanında mı bulunuyordunuz?" buyurmuştur. Yahudiler dediler ki: ”Kabul edelim ki durum öyledir. Onlar bizim soyumuz ve atalarımız değiller mi? Bizim soyumuz da onlara nisbet edilmiyor mu? Kuşkusuz biz, Allah katında onların salahından, iyi olmalarından ve Allah katındaki değerlerinden yararlanacağız". İşte Yehudiler bu sözü sırf, atalarıyla övündükleri için söylüyorlardı. Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi, onların bu iddiaları çürütülüyor. Bu Yehudilerin, onların soyundan olmaları, onlara bir yarar sağlayamayacaklar. Ancak, amellerde onlara uymaları kendilerine yarar sağlayacaktır. Çünkü herhangi bir kimseye bir başkasının kazancı bir yarar ve menfaat getirmez. Nitekim Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuşlardır: ”Ey Haşimoğulları! İnsanlar (halk) bana amelleriyle gelirken siz soyunuzla bana geliyorsunuz." (62) Yine şöyle buyuruyor: ”Kimin ameli kendisini geri bırakırsa, nesebinin şerefli olması kendisine bir yarar sağlamaz" yanı kötü ameli ve sâlih ameldeki ihmali dolayısıyla âhirette geri kalan kimse, soyunun şerefinden yararlanamaz ve eksiğini onunla gideremez. Şair de şöyle der: Hazret-i Ali'ye yakınlığınla mı övünüyorsun? irinin aslı da saf sudur. Temiz bir soydan olmanın yararı yoktur, işlemiş olduğun kötülükler onu kirletirse. Oğullar (çocuklar) dünyada babalarının şovlarıyla ne kadar övünseler de, sûra üfürüldüğü gün, artık orada ne soyun, ne de bununla övünmenin bir anlamı olamaz. Çünkü bu gibi şeylerle övünmek, adeta başkasının eşyasıyla övünmek gibidir. Bu ise deliliktir. Mutlaka kişinin iyi bir amel sahibi ve bu konuda ihlâslı olması gerekir. Gerçekte Allah'ın fazlı ve keremiyle kurtuluş ancak bundadır. |
﴾ 134 ﴿