172Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yeyin. Verdiğimiz şeylerin helâl veya lezzetli olanlarından yeyin. Çünkü rızık kelimesi daha umûmî olup lezzetli olanlanı da, lezzetli olmayanı da kapsar. Burada böyle bir anlamın verilmesi uygun olup, şüpheden uzak helâle hamledilmesinden daha evlâdır. Çünkü bu makam, rızıklandırdığı leziz şeyleri hatırlatarak bu, nimetleri lütfedene şükretmenin talebedildiği makamdır. ”Tayyih" (temiz) kelimesinin üç anlamı vardır. Doğal olarak lezzetli olan şey; şeriat açısından mubah olan şey ve konum itibariyle temiz olan şey. Âyette her türlü meyveden yararlanılabileceğine işaret edilmektedir. Ancak yine de: ”Sizler dünya hayatınızda bütün temiz (güzel) şeylerinizi harcayıp bitirdiniz" (Ahkâf: 20) âyetinin kapsamına girmemek için meyvelerin her türlüsünü mutlaka yemek gibi bir yola gitmemek daha iyidir. Temiz ve güzel olan şeylerden yeme emri, şu iki faydanın elde edilmesi içindir: Birincisi: Yedikleri şeyin, kendi hallerine bırakılmayıp bir emirle belirlenmesi, insanları hayvanlardan ayırmaktadır. Dolayısıyla insanlar, böylece şeriatın nurları ile kendi tabiatlarının karanlığından çıkar. İkincisi: Yeme emriyle sevap kazanılacaktır. Eğer sadece Allah'a ibadet ediyorsanız.. Allah'a inanıyor, ibadetinizi yalnızca O'na özgü kılıyorsanız, size bu şeyleri rızık olarak veren ve onları sizin için helâl kılan Allah'a O'na şükredin. Çünkü şükür, kulun iç ve dış tüm organlarını, yaratıldığı amaç doğrultusunda kullanmasıdır. Bu emir, her şeyin mübahlığını gösteren bir emir olmayıp, vücub ifade eden bir emirdir. Kuşkusuz akıllı kimsenin, sayılamayacak derecede üstün ve değerli nimetleri kendisine ihsan ve ikram eden yüce Allah'ın en büyük saygı ve hürmete layık olduğunu kalbiyle bilmesi gerekir. Kalbiyle bildiği bu şeyleri, dili ve diğer organlarıyla da kanıtlamalıdır. Çünkü iman bunu gerektirir ve onun şartlarından biri de budur. Nitekim kudsî bir hadiste yüce Allah şöyle buyuruyor: ”Benim durumumla, insanlar ve cinlerin durumu ilginç bir manzara arzetmektedir. Çünkü onları ben yaratıyorum, onlar ise kalkıp başkasına kulluk ediyorlar. Onları ben rızıklandırıyorum, kalkıp başkasına şükrediyorlar." |
﴾ 172 ﴿