223

Kadınlarınız sizin tarlanızdır. Yani çocuklarınızın ve nesillerinizin ekileceği yerlerdir. Allah burada kadını tarlaya benzetiyor. Çünkü rahimlere atılan nutfe ile, tarlaya atılan tohum arasında bir benzerlik kurulmuştur. ”Hars" ile ”zer" arasındaki fark, ”hars"ın tahumu atmak ve toprağı hazırlamak, ”zer" ekine bakıp yetiştirmektir. Bunun içindir ki, Allah şöyle buyurmuştur: ”Söyleyin bana; ekmekte olduğunuz şeyi! Siz mi onu bitiriyorsunuz, yoksa bitiren biz miyiz?" (Vakıa: 63-64) Bu âyette Allah, ekme olayını kullara yüklerken, bunu bitirmenin onların elinde olmadığını bildirmektedir.

O halde tarlanıza istediğiniz şekilde yaklaşın. Kadınları tarla olarak ifade ettikten sonra, onlarla cinsel ilişkiyi de, ”ityan" kelimesiyle, yani yaklaşma ve yanına varma ifadesiyle belirtti. Âyetin başındaki ”ennâ", ”keyfe" yani nasıl manasınadır. Eşlerinize nasıl isterseniz ve hangi şekilde isterseniz, yaklaşacağınız yer aynı olmak şartıyla, yani tarla olmak şartıyla, istediğiniz gibi yaklaşın. Çünkü dübür, tarla yani ekim yeri değildir. Dolayısıyla kadınlara arka taraflarından, yani duhûllerinden yaklaşılması caiz değildir. Ön tarafa yaklaşmak kaydıyla, nasıl yaklaşırsa yaklaşsın, bunda serbesttir.

Bu âyetin nüzulü konusunda şöyle bir rivayet vardır: Yahudiler, bir kimsenin cinsel ilişki için hanımına arkadan yaklaşırsa, doğan çocuğun şaşı olacağını iddia ediyorlardı. İşte âyet, onlara cevap olarak inmiştir. Ayrıca hadiste şöyle buyurulmuştur: ”Kim, hanımına arka taraftan yaklaşırsa, melundur (Allah'ın rahmetinden uzaktır)" (13) Buna küçük livata denir. Erkeği kullanmaksa, livatanın en büyüğüdür. Livatanın, yani oğlancılığın hükmü, tevbe edinceye kadar tazir ve hapistir. İmameyne göre, bunun cezası da, tıpkı zina cezası gibi, had cezasıdır. Bu fiili işleyen eğer evli (muhsan) değilse, değnek vurulur. Evliyse recmedilir.

Kendinize ilerisi için hazırlık yapın. Sâlih ameller işleyin ki, Allah katında sizin adınıza biriktirilmiş bir zahireniz olmuş olsun. Yoksa onlara yaklaşmakta, sırf şehevî istekleri tatmin yolunu tercih etmeyin.

Ve Allah'tan O'na karşı isyana kalkışmaktan

korkun. Bilin ki, O'na mutlaka kavuşacaksınız. Yani O'nun cezası veya mükâfatıyla karşı karşıya kalacaksınız. Bu bakımdan O'nun huzurunda rezil olamayacağınız şeyi hazırlayın.

Mü'minleri müjdele. Ey Rasûlüm Muhammed! Karşı karşıya bulundukları emir ve yasakları güzel bir şekilde alıp kabul etmek ve buna bağlanmakla, gereğini yapan mü'minleri müjdele!

223 ﴿