273Sadakalar, kendilerini Allah yolunda vakfetmiş, yeryüzünde dolaşmaya gücü yetmeyen fakirler içindir ki, Yaptığınız yardımları, kendilerini gaza, cihad için Allah yoluna adamış olanlara verin. Çünkü bunlar cihad ile uğraştıklarından dolayı her hangi bir ticaret ve kazanç için ülkeleri dolaşmaya imkân bulamazlar. Bu kimselerin Suffe ashabı olduğuda belirtilmiştir. Sayıları da dörtyüz kadardı. Kureyş muhacirlerindendiler. Bunların Medine'de evleri, barkları yoktu, yakınları da bulunmuyordu. Geceleri Kur'an öğrenirler, gündüzleri de çekirdek kırıntılarıyla geçinirlerdi. Rasûlullah'ın gönderdiği her seriyyeye katılırlardı. Eğer Rasûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın yanında bir şeyler varsa, yemeleri için akşamleyin bunlara verirdi. İstemeye utandıklarından dolayı, bilmeyen onları zengin zanneder. Bunların durumlarını bilmeyenler, bunlar iffetlerinden ve utançlarından dolayı kimseden bir şey istemedikleri için de, bunları zengin sanır. Sen onları simalarından tanırsın. Sen onların fakirlik ve yoksulluk içinde buluduklarını, ızdırap içinde yaşadıklarını, zayıflıklarından, cılızlıklarından, üst ve başlarının düzgün olmamasından anlar ve bilirsin. Onlar insanlardan yüzsüzlük ederek istemezler. Yani bunlar, bir kimseye asılarak, zorla bir şey istemeye kalkışmazlar. Çünkü ihtiyaç halinde istemek caizdir. Bunun bir sakıncası da yoktur. Rasûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: ”Sizden birinizin, ipini alarak gidip bununla sırtında bir demet ot taşıyarak, yüzünü temize çıkarması, versinler veya vermesinler insanlardan istemesinden daha hayırlıdır." (149) Ne hayır verirseniz, muhakkak ki, Allah onu, hakkıyla bilicidir. Buna göre Allah da size en güzel mükâfatı verir. Bu, sadaka vermeye teşviktir. Aşağıdaki âyet, bu konuda daha ileri bir teşviki içermektedir: |
﴾ 273 ﴿