76

Hayır! Ümmîlere karşı sorumlulukları vardır.

Kim, Allahü teâlâ 'nın Tevrat'ta Hazret-i Peygambere iman etme ve emanete riayet etme konusunda kendilerinden aldığı

ahdini yerine getirir, şirk

ve hıyanetten

sakınırsa, Allah da, ahdini bozmayan, hain ve gaddar olmaktan

sakınanları sever.

Hadis-i şerifte şöyle buyurulur: ”Şu dört haslet kimde bulunursa, o kimse halis münafık olur. Kimde de o dört hasletten biri bulunursa, o kimsede de, o hasleti terkedinceye kadar münafıklık vardır: Kendisine bir şey emanet edilince ona hiyanet eder, konuştuğunda yalan söyler, söz verdiği zaman sözünden döner ve bir kimseye hasım olduğu zaman f'ısk ve fücur işler. Yani haktan sapar." Bu, münafığın alâmetinin sadece dört taneden ibaret olduğunu göstermez. Kimlerin, içleri dışlarına uymazsa, onlar münafıktırlar.

Akıllı kimseye düşen, her hâl-ü kârda sözüne sadık olup, verdiği sözü yerine getirmeye çalışmaktır.

Anlatıldığına göre, gencin biri, dünyanın güzelliklerine bakmamak üzere, Allahü teâlâ  ile bir sözleşme yapar. Günün birinde, pazara uğrar ve orada, inci ve cevherle işlenmiş bir kemer görür. Ona bakar ve beğenir. Sonra geçip gider. Daha sonra kemerin sahibi ona bakar. Genç, orayı terkettiği zaman, adam da kemeri kaybeder ve bulamaz. Hızlıca koşup, gence ulaşır ve: ”Ey hırsız, şöyle şöyle tarif ettiğim kemerimi ver" der. Olay padişaha intikal eder. Padişah, gencin yaklanmasını emreder. Kemeri gencin belinde bulurlar. Padişah gence: ”Ey genç, iyi kimseler gibi elbise giyinip, kötü işler yapmaya utanmıyor musun?" der. Bunun üzerine genç: ”Vazgeçiyorum, vazgeçiyorum efendim! Allahım, bu gibi işi bir daha yapmıyacağım" der. Padişah, gencin dövülmesini emreder. Dövmeleri için soyunur. Bir de ne görsünler! Görünmeyen birisinden bir ses işitilir: ”Bırakın onu. Dövmeyin. Onu te'dib etmek istedik!" Sonra padişah, bu gencin yanına gelip, alnından öper ve der ki: ”Şu olayı bana bir anlat bakalım." Genç de anlatır. Padişah hayrete düşer ve ”...verdikleri sözü yerine getirenler..."(Bakara: 177) âyetini okur. Bunun üzerine kemer sahibi, gence şöyle der: Bu kemeri sana veriyorum, Allah’aşkına kabul et ve bana hakkını helâl et. Genç de: Benden uzak dur. Bu, senin işin değil, bütün işler ancak sanat sahibinin (Allah'ın) dır. Varlık üzerinde, Hakk'tan başkası etkili olamaz." der.

76 ﴿