164

Yemin olsun ki Allah, mü'minlere büyük lütufda bulundu. Allah'a yemin olsun ki, Hazret-i Peygamberle (sallallahü aleyhi ve sellem) kavminden inananlara, Allahü teâlâ ihsanda bulunmuştur.

Daha önce, açık bir sapıklık içerisindelerken onlara, kendi içlerinden, kendilerine Allah'ın âyetlerini okuyan, onları temize çıkaran ve onlara Kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber gönderdi.

Âyette geçen: ”Enfiisihim" ifadesinin anlamı, gönderilen o peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), kendi soylarından veya kendi uyruklarından ve kendileri gibi Arap, demektir. Sözünü kolaylıkla anlayabiliyorlar, durumunu biliyorlar. Doğruluk ve güven konusunda, onunla öğünüyorlar, onun varlığı, kendileri için büyük bir şeref. Âyette ”O, sana ve kavmine şereftir" (Zuhruf: 44) buyurulmuştur. Âyette geçen ”enfüsihim" kelimesi, bir başka kıraatte, ”enfesihim" şeklindedir. Buna göre, Hazret-i Peygamber, kavminin en şereflisi. Zaten o, Arap kabilelerinin en şereflilerindendi.

Bu Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) onlara, Kur'an okuyor. Halbuki onlar, cahillerdi. Vahiy işitmemişlerdi hiç. Onları pis huylardan, kötü inanç ve işlerden, yalan şeylerden ve zararlardan temizliyordu. Onlara, Kuran ve sünneti öğretiyordu. Onlar, Hazret-i Muhammed'in (sallallahü aleyhi ve sellem) gelip kendilerini temizlemesinden ve onlara bazı şeyler öğretmesinden önce, açık bir sapıklık sergiliyorlardı.

Allahü teâlâ Peygamber'ini, azgın ve çirkef toplumlara gönderdi. Fakat azan ve haddi aşanlar perişan oldu. O'nun dünyaya teşrifiyle, putlar yerle bir olup, Kisra'nın sarayı yıkıldı. Fars'ın ateşi söndü. Mevlâsı, onu seçti ve halkın önüne geçirdi. O, baştaki göz makamındadır. Bütün varlıklara rahmet vesilesidir. Halkın ve ileri gelenlerin arasında, onun çok yüce bir hatırı vardır.

Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), Hazret-i Hatice'yle evleneceği zaman, Ebû Tâlib bir konuşma yapmış ve şöyle demişti (Bu sırada, Beni Hâşim ve Mudar kabilesi başkanları da oradaydı.): ”Bizleri İbrahim'in ztirriyetinden, İsmail'in ekininden ve Mudar kabilesinden yaratan Allah'a hamdolsun. Bizleri, evini kucaklayanlar ve haremine hizmet edenler kıldı. Bize yüce bir ev, emin bir harem yaptı. Bizi insanların idarecileri yaptı. Sonra şu kardeşimin oğlu Muhammed b. Abdullah (sallallahü aleyhi ve sellem) var ki, Kureyş kabilesinin hangi genciyle ölçülse, o tercih edilir. Allah'a yemin olsun ki, bundan sonra onun, büyük bir mesajı ve önemli bir mevkii olacaktır."(61)

164 ﴿