181

Gerçekten Allah, 'Allah fakirdir, biz ise zenginiz' diyenlerin sözünü işitin iştir. Yahudiler, ”..Allah'a güzel bir borç verecek olan kim var?" (Bakara: 245) âyetini işittikleri zaman bunu söylemişlerdi.

Rivâyet edildiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), bir yazı yazıp, Hazret-i Ebû Bekir'le Benî Kaynuka Yahudilerine gönderir ve onları İslâm'a çağırır. Hazret-i Ebû Bekir (radıyallahü anh) de, gidip onların bir toplantılarına girer. Bir de bakar ki, birçok Yahudi, Finhas b. Azûra adlı bir yahudinin etrafında toplanmışlar. Bu adam, Yahudi bilginlerindendi. Ebû Bekir (radıyallahü anh) ona: ”Allah'tan kork ve müslüman ol. Allah'a yemin ederim ki sen, Muhammed'in Allah'ın elçisi olduğunu biliyorsun. Allah'tan size gerçek gelmiştir. Tevrat'ınızda bu gerçeği yazılı olarak buluyorsunuz. İman et, tasdik et ve Allah'a güzel bir borç verki seni cennetine koysun ve sana, kat kat sevap versin" der. Bunun üzerine Finhas: ”Ey Ebâ Bekir! Sen Rabbimizin borç istediğini iddia ediyorsun. Halbuki, fakir zenginden borç ister. Eğer dediğin doğruysa, Allah fakir, bizler de zenginiz. O, faizi size yasaklıyor, bize veriyor. Zengin olsaydı, bize fâiz vermezdi" der. Ebû Bekir de bu sözlere kızıp, adama şiddetli bir tokat indirir ve şöyle der: ”Ey Allah'ın düşmanı! Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, aramızda ahit olmasaydı, senin boynunu vururdum." Bu olay üzerine Yahudi, Hazret-i Peygambere gider ve söylediğini inkâr ederek, Ebû Bekir'i şikâyet eder. Bunun üzerine işte bu âyet iner ve Yahudiyi reddedip, Hazret-i Ebû Bekir'i doğrular.

Onların söylediklerini ve haksız yere peygamberlerini öldürmelerini yazacağız. Onların söylemiş oldukları alçak sözleri, amel defterlerinde yazacağız. Burada geçen ”sin", te'kid sinidir. Onların çirkince ortaya attıkları sözleri kaçırmayıp, mutlaka tespit ederiz demektir. Nasıl yazılmasın ki, o sözler, Allah'ı inkâr ve Kur'ân'ı alaya alıyor.

Peygamberleri öldürmeleri de yazılacak. Çünkü, söyledikleriyle, peygamberleri öldürmeleri aynı ağırlıkta suçlardır. Peygamberleri öldürmeye cesaret edebilenler, buna benzer birçok suçları da işleyebilirler. Peygamberleri öldürmekten kasıt, peygamberleri öldüren dedelerinin işlediği bu suça, rızâ göstermeleridir. Kendi inançlarına göre de peygamberlerini haksız yere öldürmüşlerdi ve büyük bir suç işlemişlerdi.

Ölüm veya haşir anında onlara:

'Tadın yakıcı azabı,' diyeceğiz. Onlara böyle söylemekle, kendilerinden intikam alacağız. Çünkü onlar da, peygamberlere böyle çektirmişlerdi.

181 ﴿