196

Ey Rasûlüm Muhammed!

İnkâr edenlerin, ülkelerde gezip dolaşması, seni aldatmasın! Buradaki hitap, Hazret-i Peygamberedir. Onun ”ismet" sıfatına sahip olması, kendisine bir şeyin yasaklanmasına engel olmaz. Bu ifadede anlatılmak istenen, Hazret-i Peygamber'in, olduğu halde kalması ve dünyaya gönül vermemesidir. Yahut da hitap, Hazret-i Peygambere olup onun ümmeti kastedilmiştir. Bir topluluğun başkanına hitap edilerek, hepsi kastedildiği gibi. Burada da ”seni aldatmasın" buyurularak, aynı şey ifade edilmiştir.

"İnkar edenlerin, ülkelerde gezip dolaşması, seni aldatmasın" demek, sakın onların elde etmiş oldukları bol rızka ve elde etmiş oldukları dünya nimetlerine göz dikme. Onların; ülkedeki dolaşmaları ve tasarrufları, böylece ticaret yapıp kazanmalarına aldanma.

Rivâyet edilir ki: Bazı Müslümanlar, müşriklerin bolluk ve refah içinde yaşadıklarını görünce, şöyle derler: ”Allah düşmanları, bolluk içerisindedir. Bizler ise, açlıktan ve çalışmaktan öleceğiz." Bunun üzerine bu âyet iniyor.

196 ﴿