33Ana, baba ve akrabaların bıraktıkları tereke ve mal gibi her şey için mirasçılar kıldık. Mevlâ kelimesinin çoğulu olan ”mevâlî" mirasçılar anlamındadır. Dereceleri farklı olup, istihkaklarına göre, ölen kişinin malından paylarım alırlar. Mevâlî de, diğer mirasçılar gibi, ashab-ı ferâiz ve asabedirler. O zaman âyetin manasını şöyle anlamamız gerekir: Ölen; anne, baba ve akrabaların, geride bıraktıkları mallardan, pay alacak mirasçıları her toplulukta var ettik. Yani bu mirasçılar her toplumda vardır. Yeminlerinizin bağladığı kimselere de mirastaki paylarını verin. Bunlar, sözleşmeli mirasçılardır. (Mevâlî'l-muvâlât.) Birisiyle yardımlaşma sözleşmesi yapan kimse, anlaştığı adamın malından, altıda bir miras alırdı. Daha sonra bu hüküm, ”Akraba olanlar, Allah'ın kitabına göre, birbirlerine daha uygundur" (Enfâl: 75) âyetiyle yürürlükten kaldırılmıştır. Şüphesiz Allah, her şeye şahittir. Onlara verdiğinizi de, vermediğinizi de çok iyi bilir. ”Şâhittir" ifadesiyle, bu payı vermeye teşvik, vermeyenlere ise, tehdit vardır. Bir görüşe göre, ”yeminlerinizin bağladığı kimseler"den kasıt, yardımlaşma sözleşmesi yapan kimselerdir. 'Yem"den kasıt ise, yapılan sözleşme gereği, yardımlaşma, nasihat etme ve insanî ilişkilerde dürüst olmaktır. Her müminin, mümin kardeşine yardım etmesi, onun kurtuluş ve iyiliğini istemesi, nifak ve düşmanlıktan uzak durması gerekir. Bu konuda Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: ”Müminler, birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücut gibidirler. Vü cudun herhangi bir organı rahatsız olursa, diğer organları da bu yüzden ateşlenir ve uykusuz kalır."(2) İnsanın yapması gereken şey, kendisi için sevmiş olduğu hayırları, diğer insanlar için de sevmesi, onlara öğüt vermesidir. Çünkü öğüt, dinin direğidir. Öğüt verme ve zorlama yoluyla eziyet verecek şeyleri ortadan kaldırması, yani gelecek kötü şeylere engel olması, onlara şefkat ve merhametle davranması, bir kimseyi, beğenmediği bir şekilde anmaması gerekir. Çünkü, her insana vekil olatı bir melek vardır, arkadaşına söylediği şeyi kendisine geri çevirir. Olgun insan kim olursa olsun, hiç kimsenin başına gelen kötülüğe sevinmez. İnsanların iyisine de, kötüsüne de ihsanla sevgi besler. Onların sıkıntılarına katlanır. İnsanlardaki asıl cevher böylece ortaya çıkar. |
﴾ 33 ﴿