39Bunlar, Allah'a ve ahiret gününe inanıp, Allah'ın kendilerine vermiş olduğu rızıktan O'nun yolunda ve gösterişsiz olarak harcasalardı, kendilerine ne zarar gelirdi? Bu ifade, onların menfaat için cahillik yapmalarını kınamakta ve onları, cevap aramak için düşünmeye teşvik etmektedir. Allah, onların gerçek durumlarını çok iyi bilendir. Allahü teâlâ, onların yaptıklarını mutlaka bilir. Bu ifade, onların cezalandınlacağına ilişkin bir tehdittir. Allah, şerli kimselerin yaptıklarının kötülüğünü ve görüşlerinin zayıflığını haber vermektedir. Böylece, alçak ve basit bir dünya malına kanıyorlar ve birçok gerçek uhrevî makamlardan yoksun oluyorlar. Hikmetli söz söyleyenlerden biri demiş ki: ” Gösteriş ve şöhret için taatte bulunan, kesesini çakıl taşlarıyla doldurarak çarşıya çıkan adama benzer. İnsanlar ona, 'Bu adamın kesesi ne kadar dolu ' derler. Halbuki onun, bu sözden başka hiçbir menfaati yoktur. O keseyle bir şey satın almak istese, ona hiçbir şey vermezler. Gösteriş ve şöhret için iş yapanlar da böyledir." Hâmid el-Leffâf şöyle der: ”Allahü teâlâ bir kimseyi cezalandırmak istediği zaman, ona şu üç şeyi yapar: 1. Ona, ilim nasip eder, fakat ilim adamlarının yaptığını yaptırmaz. 2. Ona, sâlihlerle sohbeti nasip eder, fakat onların hukukunu tanıtmaz. 3. Ona itaat kapısını açar, fakat ihlâsı engeller. Bütün bunlar, onun kötü niyetinden ve kötü gidişatındandır. Eğer niyet sağlam olmuş olsaydı, Allah ona, ilmin faydasını ve amelin ihlâsını nasip kılardı." |
﴾ 39 ﴿