101Yeryüzünde yolculuğa çıktığınız zaman kâfirlerin size kötülük yapmalarından korkarsanız... Bu âyette; yolculuğa çıkıldığında, hicret ve diğer zamanlarda, düşmanla karşılaşma tehlikesi ve yağmur tehlikesi gibi zaruret durumlarında, namazın nasıl kılınacağına dair açıklamalar yer almaktadır. Namazı kısaltmanızdan dolayı, size bir günah yoktur. Burada kastedilen, dört rekâtlı namazların, yarısının kılınmasıdır. Yani dört rekât olarak kılınan namazların da yolculuk halindeyken iki rekât olarak kılınmasında bir günah yoktur. Bu kısaltma olayı sadece; öğle, ikindi ve yatsı namazlarında olup, akşam ve sabah namazlarında olmaz. Namazların kısaltılabilmesi için gerekli olan en az yolculuk müddeti, Ebû Handeye göre, üç gün ve üç gecelik yolculuk müddetidir. Buradaki yürüyüş, normal adımlarla, ya da deve yürüyüşüyle yapılan yürüyüştür. Yolcunun, yavaş veya hızlı yürüyüşüne itibar edilmez. Üç gün ve üç gecelik yolu, bir günde yürümüş olsa, namazı kısaltabilir. Fakat, bir günlük yolu üç günde giderse, kısaltamaz. Âyetin zahiri manasından anlaşıldığına göre, namazı tam, ya da yarım kılma arasında serbestlik vardır. Tam olarak kılmak, daha faziletlidir. Fakat bize göre, kısaltmak gerekir. Tam olarak kılmaya ruhsat yoktur. Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): ”O, Allah'ın size bir ikramıdır" buyurmuştur. Bu ifade, yolculuk halinde kılınan namazın, tam olarak kıhnamıyacağına delildir. Çünkü, yapılan ikramı geri çevirmek olmaz. O ikram edilmiştir, geri çevrilemez. Eğer: ”Kısaltmanızdan dolayı, size bir günah yoktur" âyeti, neden bu şekilde, yani namazı kısaltmanın günah olmadığını belirtir şekilde gelmiştir diye sorarsanız, deriz ki: Çünkü onlar, namazı tam olarak kılmaya alışmışlardı. Kısa olarak kıldıkları zaman, namazlarının eksik olduğunu zannederlerdi. Âyetin bu şekilde nazil oluşunun sebebi, onların namazı kısaltmalarının günah olmadığını açıklamak, gönüllerini ferahlatıp, mutmain olmalarını sağlamaktır. Tıpkı: ”...Evi haccedenin veya umre yapanın, o ikisini (Safa ile Merve'yi) tavaf yapmasında günah yoktur" (Bakara: 158) âyetinde olduğu gibi. Bu tavaf, bize göre vacib, Şafiî'ye göre ise rükündür. "Kâfirlerin size bir kötülük yapmalarından korkar sanız..." Size, istemediğiniz bir savaş başlatarak saldırıda bulunmalarından korkarsanız, namazı kısaltmanızda, hiçbir günah yoktur. Özellikle korku halinde, namazın kısaltılarak kılınması, bu âyetle sabit olmuştur. Namazın, güvenlik bulunduğu zamanlarda yapılan yolculuk sırasında kısaltılması ise, sünnetle sabittir. İbn Abbas (radıyallahü anh) şöyle anlatır: ” Hazret-i Peygamber, Mekke ile Medine arasında yolculuk yaptı. Allah'tan başka hiçbir kinıseden korkmamasına rağmen, yine de namazları iki rekât olarak kıldı." Muhakkak ki kâfirler, sizin açık düşmanınızdır. Onların size olan düşmanlığı açıktır ve size saldırmalarının gerekçesi, size tam anlamıyla düşman olmalarıdır. |
﴾ 101 ﴿