120

Onlara vaadde bulunur ve uzun ömür mal, dünya hayatlarında elde edecekleri mevki, makam, lezzet ve şehvetlerini tatmin etme vâ'dinde bulunur, öldükten sonra dirilmenin, hesaplaşmanın ve cezanın olmayacağı gibi şeyleri söylemek süreliyle

onları ümitlendirir; halbuki şeytanın onlara vaadi aldatmacadan başka bir şey değildir. Bu da, zarar olan bir yerde faydayı ortaya çıkarmaktır. Şeytan bu vaadi, ya vesvese vermek suretiyle, ya da kendi dostlarının diliyle vermektedir.

Şeytanın; insanları yoldan çıkarmaktaki ilkesinin, dünyada bulunan şeyleri süslemek olduğunu, insanların kalblerine bazı iimit ve kuruntular verdiğini iyi biliniz. Şeytan, insanın gönlüne, ömrünün uzun olacağını, dünyadaki arzularına kavuşacağını, mal ve makam elde edeceğini yerleştirir. İşte bütün bunlar, aldatmadır. Çünkü çok defa, ömrü uzun olmaz ve umduğunu da bulamaz. Allahü teâlâ, şeytanın vereceği söz ve kuruntulara karşı, kullarını uyarıyor. Böylece şeytan, onları kandırıp aldatmayacak, sonuçta da, en yüce makamları ve en faydalı şeyleri kaçırmayacaktır.

Akıllı insan, şeytanın dedikodularına uymayıp, Allah'ın rızasına uyandır. Yüce Kitaba sımsıkı sarılıp, Resulünün sünnetinden ayrılmayandır. Yüce dereceler elde etmek için, bu iki kaynağa sarılan insandır. Akıllı olan için bu kadar öğiit yeterlidir.

120 ﴿