126Göklerde ve yerdekilerin hepsi Allah'ındır. Göklerde ve yerde olan her şey, hem yaratma ve hem de mülkiyet bakımından Allah'ındır. Onlardan dilediğini seçer. Allah ilim ve kudret yönünden her şeyi kuşatıcıdır. Allahü teâlâ'nın ilim ve kudreti, her şeyi kuşatmıştır. Hiçbir şey, O'rıurı ilim ve kudreti dışında olamaz. Kâdî lyad Şifa adlı eserinde der ki: ”Burada dostluk, oğuldan daha kuvvetlidir. Çünkü oğullukta bazan, düşmanlık da olabiliyor. Allahü teâlâ: ”Eşleriniz ve çocuklarınızdan, size düşman olanlar vardır" (Teğâbun: 14) buyurmaktadır. Dostlukla düşmanlık bir arada olamaz. Doslukta temel şart; kul, bütün hallerinde, Allah için Allah'a teslim olmalıdır. Gönlünde, Allah'tan başka hiçbir şey saklamamalıdır; ne mal, ne beden, ne nefis, ne çocuk ve ne de aile. İbrahim peygamberin durumu buydu. Sevginin şartı da, seven kimsenin, sevgide yok olmasıdır. Bu da, Hazret-i Muhammed'in (sallallahü aleyhi ve sellem) halidir. Hadis-i şerifte şöyle buyurulur: ” Allahü teâlâ, ibrahim'i dost edindiği gibi beni de dost edindi. Ben de, Rabbimden başkasını dost edinecek olsaydım, Ebû Bekir'i dost edinirdim. ”(82) Yani, benim sırrımı bilmek üzere, eğer kullardan birini dost edinmem caiz olsaydı, Ebû Bekr'i dost edinirdim. Fakat benim sırrımı Allah'tan başkası bilemez. Her şey ona bağlıdır, o ise asla Allah'tan başka hiçbir şeye bağlı değildir. Ya Rabbîî Bizi onun şefaatına kavuştur. |
﴾ 126 ﴿