58

Namaza çağırdınız zaman, onu, yani namazı, ya da duyurulan mesajı

alay ve eğlence konusu yaparlar. Nitekim, müezzinler ezan okuduklarında, Yehudiler kendi aralarında gülüşürler, namazı alaya alıp dil uzatırlar, namaza gidenleri cahillikle itham ederler ve insanları namazdan uzaklaştırmaya çalışırlardı.

Bu onların, akıllarını kullanmayan bir kavini olmasındandır. Akılları olmadığı için hakkın güzellikleriyle dalga geçerler; o konudaki bilgisizlikleri dolayısıyla alay ederler; eğer, gerçekten akıllan olsaydı, böyle büyük bir suça cesaret etmezlerdi.

Alimler demişler ki: ”Ezan, sadece rüya ile sabit olmamıştır. Aksine, bu âyet de ezanın varlığını ispatlamaktadır. Çünkü bu âyetin açıklaması şöyledir: ”Namaza çağırdığınız zaman..."Yani, insanları namaza ezanla davet ettiğiniz zaman... Nitekim âyette geçen ”nidâ" kelimesi en yüksek sesle bir şeye davet etmek anlamına gelir. Öte yandan ezanın İslâm şiârını ilân etmek; Tevhid kelimesini haykırmak; namaz vaktinin girdiğini duyurmak; cemaate çağırmak gibi pek çok hikmetleri vardır.

58 ﴿