96

Ey ihramlılar!

Size de, sizden olan

yolculara da azık edinmek üzere, yani

yiyecek olmak üzere, deniz avı; başka bir deyimle, ister deniz, ister nehir, ister göl olsun her türlü sudan avlanılan ve yalnızca suda yaşayan her türlü su ürünü

ve yiyeceği helâl kılındı. Denizin yiyeceğinden maksat, sahile vuran, yenilen ve risksiz alınan şeylerdir.

Ebu’s-Suud'a göre ise bundan gâye, yenilen deniz avıdır ve bu ifade genellemeden sonra yer alan bir detaylandırma ve özelleştirmedir. Yani, sudan çıkarılan her türlü şeyi alıp yararlanmak size helâl kılınmıştır. Şüphesiz yolculuk durumunda bulunmayan kimse, su ürünlerinden taze taze yararlanır. Yolcuların da bu ürünleri kurutma, konserve, ya da pastırma yapma imkânları vardır. Hem suda, hem de karada yaşayan ördek, kurbağa, yengeç, kaplumbağa ve tüm su kuşları deniz hayvanı olarak kabul edilmez. Aksine bunlara kara hayvanı gözüyle bakılır. Şu halde ihramlı birisinin bunlardan herhangi birini öldürmesi yasaktır.

İmam Fahreddin er-Râzî tefsirinde der ki: ”Su ürünleri başlıca üç kısına ayrılır:

a) Balık cinsleri. Bunların bütün türleri helâldir.

b) Kurbağagiller. Bunların da her türü haramdır.

c) Bunların dışındaki hayvanlar konusunda ise görüş birliği yoktur. Ebû Hanife bunların bütünüyle haram olduğunu ileri sürmüştür. Diğer âlimlerin pek çoğu ise, âyetin genel ifadesini gözönünde bulundurarak helâl olduğunu belirtmişlerdir."

Kara avı yani, karada üreyen hayvanların avı

ise ihramlı olduğunuz sürece size haram kılınmıştır. Deniz kuşları gibi hayatlarının bir bölümünü suda geçirseler bile, karada üredikleri için, aynı hükümdediler.

Ayetin zahiri manasından anlaşıldığına göre, ihramlı olmayanların avladıkları şeyler de ihramlıya haramdır. Herhangi bir müdahalesi olmamışsa bile, ondan yiyemez. Ancak Ebû Hanife bu görüşe karşı çıkmış; ihramsız bir kimse bizzat ihramlı için avlamışsa bile, ihramlı, ihramsızın avını yiyebilir. Yeter ki, yakalaması ve avlaması için ihramlı ona işaret etmiş ve göstermiş olmasın. Ayrıca, ihramlının ihrama girmeden önce kestiği şeyler de ihrama girdikten sonra kendisine helâldir. Çünkü hitap ihramlı olanlar içindir. Buna göre sanki şöyle denilmiştir: İhramlı iken karada avladığınız şeyler size haram kılınmıştır. Şu halde, başkasının avı hariç tutulmuştur.

Başkasının değil, yalnızca O'nun

huzurunda toplanacağınız Allah'tan korkun. Tüm yasaklarından sakının.

96 ﴿